| gentle hint |
|
|
| hint |
 {hınt}
- [N] ima, üstü kapalı söz, ipucu, dokundurma, çıtlatma, tavsiye, fikir, işaret, iz
- [V] çıtlatmak, üstü kapalı söylemek, dokundurmak, hissettirmek
|
|
| broad hint |
|
|
| drop a hint |
|
|
| give a hint |
|
|
| take a hint |
- [V] imadan anlamak, leb demeden leblebiyi anlamak
|
|
| take the hint |
- [V] imadan anlamak, leb demeden leblebiyi anlamak
|
|
| hint at |
|
|
| drop a hint |
imada bulunmak, dokundurmak. |
|
| hint |
i.
f. ima, üstü kapalı söz, zımnen işaret;
f. ima etmek, çıtlatmak. hint at hissettirmek, üstü kapalı söylemek, dokundurmak, ima etmek. |
|
| hint |
i. ima, üstü kapalı söz.
f. ima etmek, çıtlatmak. |
|
| hint |
ipucu |
|
| hint |
ipucu |
|
| hint at |
-i hissettirmek, -i üstü kapalı söylemek, -i dokundurmak, -i ima etmek. |
|
| take a hint |
dolaylı bir sözden anlam çıkarıp ona göre hareket etmek. |
|
| drop a hint |
* imada bulunmak, dokundurmak. |
|
| hint |
hint
hînt
İsim
* ima, üstü kapalı söz.
Fiil
* ima etmek, çıtlatmak. |
|
| hint at |
* -i hissettirmek, -i üstü kapalı söylemek, -i dokundurmak, -i ima etmek. |
|
| take a hint |
* dolaylı bir sözden anlam çıkarıp ona göre hareket etmek. |
|
| hint |
ima, üstü kapalı söz, zımnen işaret; ima etmek, ç |
|
|
Türkçe
