Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
East-Ender
  • [N] Londra: Londra'nın doğusunda yaşayan kimse

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
double ender
  • [N] iki yöne gidebilen lokomotif
east Dinle! {i:st}
  • [A] doğu, doğudaki, doğuya doğru olan, doğudan esen
  • [ADV] doğuya doğru
  • [N] doğudaki bölüm, gündoğusu rüzgârı
East Dinle! {i:st}
  • [NPR] doğu: Doğu, doğu: Doğu Ülkeleri
East End
  • [NPR] Londra: Londra'nın doğusu
East Side
  • [NPR] Manhattan'ın doğusunda kalan bölge
Far East
  • [N] doğu: Uzak Doğu
Middle East
  • [N] doğu: Orta Doğu
Near East
  • [N] doğu: Yakın Doğu
east of
  • [ADV] doğusunda
East Indian oak
  • [N] sac ağacı
south by east
  • [N] keşişleme
Middle East Technical University
  • [NPR] üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
down east {A.B.D}. New England; Maine eyaleti.
east i. doğu, şark.

s. doğu.

z. doğuya doğru, doğuya.
east i.

s.

z. doğu, şark; doğu halkı veya uygarlığı;

s. doğu ile ilgili;

z. doğuya doğru . East Germany Doğu Almanya .East Indies Hindistan, Hindi çini ve Doğu Hint Adaları. east wind, easter doğudan esen rüzgar, gündoğusu.Far East. Uzak Doğu . Near East Yakın Doğu eastwards.

s.

z. doğu yönünde {olan} eastwardly

z.

s. doğuya;

s. doğudan esen {rüzgar}.
East Doğu
middle east
1. Ortadoğu.
the East Doğu, Şark.
the Far East Uzak Doğu.
the Far East Uzakdoğu.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
ender
  • [A] rare, unusual, exceptional
east germany
1. a republic in north central Europe on the Baltic; established by the Soviet Union in 1954; reunified with West Germany in
1990.
ender
1. very rare.
2. rarely.
ender * very rare. * rarely.
ender rare
ender durum exception
ender unusual
ender olarak unusually
Ender Rarely