giant stride |
- [N] dev adım, sırık (jim.)
|
|
stride |
{straıd}
- [N] uzun adım, uzun adımlarla yürüme, bir adımlık mesafe
- [V] ata biner gibi oturmak, yürüyerek geçmek, geçip gitmek, uzun adımlarla yürümek, atlayarak geçmek, aşmak
|
|
stride out |
- [V] uzun adımlarla yürümek, büyük adımlar atmak
|
|
get into one´s stride/hit one´s stride |
k. dili bir işin havasına girmek. |
|
hit one´s stride |
k. dili en yüksek hıza/dereceye ulaşmak. |
|
stride |
f. {strode, strid.den} 1. uzun adımlarla yürümek. 2. over bir adımda -in üstünden geçmek.
i. uzun adım. |
|
stride |
f. {strode, stridden}
i. uzun adımlarla yürümek, geniş adımlarla gezinmek; üzerine binmek;
i. uzun adımlarla yürüme; uzun adım. hit ones stride normal seyrini veya hızını bulmak. make rapid strides hızla ilerlemek; büyük terakki göstermek. take in ones stride temposunu bozmadan bir engeli atlamak; umumi gidişini değiştirmeden hayatın güçlüklerini yenmek, telaşa kapılmadan işini yürütmek. |
|
stride out of |
uzun adımlarla yürüyerek -den çıkmak. |
|
take s.t. in stride |
bir şeyin üzerinde durmamak, bir şeyi mesele yapmamak. |
|
get into one's stride |
Konuşma Dili
·(bakınız)
"hit one's stride" |
|
hit one's stride |
Konuşma Dili
* iyi iş yapar duruma gelmek, işin havasına girmek; {deneyim kazandıktan sonra artık} iyi iş yapmak. |
|
stride |
stride
strayd
Fiil (D) strode, stridden
* uzun adımlarla yürümek.
* [over] bir adımda -in üstünden geçmek.
İsim
* uzun adım. |
|
stride out of |
* uzun adımlarla yürüyerek çıkmak. |
|
take something in one's stride |
* bir şeyin üstünde durmamak, bir şeyi mesele yapmamak. |
|
take something in stride |
* bir şeyin üzerinde durmamak, bir şeyi mesele yapmamak. |
|
stride |
{strode, stridden} uzun adımlarla yürümek, geniş |
|
stride |
v.uzun adımlarla yürü:n.uzun adım |
|
stride |
uzun adımlarla yürümek/geçmek |
|
stride |
uzun adım |
|
giant stride |
dev adım, sırık (jim.) |
i. |