have a chip an one's shoulder |
- [ID] öfkesi burnunda olmak, kavgaya hazır olmak, meydan okumak
|
|
shoulder |
{'ʃəʋldər}
- [N] omuz, sırt {dağ}, yamaç, banket, güvenlik şeridi
- [V] omuzlamak, omuzla iterek açmak, omzuna almak, üstüne almak, yüklenmek
|
|
hard shoulder |
- [N] banket, güvenlik şeridi
|
|
shoulder arms |
|
|
shoulder bag |
|
|
shoulder belt |
{'ʃəʋldərbelt}
- [N] omuz kayışı, emniyet kemeri
|
|
shoulder blade |
{'ʃəʋldər,bleıd}
|
|
shoulder strap |
{'ʃəʋldər,stræp}
- [N] omuz askısı, askı, apolet, omuz rütbesi
|
|
straight-from-the-shoulder |
- [A] dobra dobra, açık açık
|
|
cold shoulder |
{k}.dili soğuk davranış, yüz vermeyiş. |
|
get the cold shoulder |
k. dili soğuk bir davranışla karşılaşmak: I got the cold shoulder. Bana karşı soğuktu. |
|
get the cold shoulder |
soğuk bir şekilde karşılanmak, soğuk bir karşılık almak. |
|
give s.o. the cold shoulder |
birine soğuk davranmak. |
|
give s.o. the cold shoulder |
k. dili birine soğuk davranmak. |
|
have a chip on one´s shoulder |
k. dili her zaman kavgaya hazır olmak. |
|
have a chip on one´s shoulder |
çok alıngan olmak. |
|
put one´s shoulder to the wheel |
gayretle çalışmaya başlamak. |
|
shoulder |
i. 1. omuz. 2. dağ yamacının üst bölümü. 3. kasap. kürek, kürek eti. 4. banket.
f. 1. omzuna almak, omzuna vurmak, omuzlamak. 2. {bir işi/bir görevi} yüklenmek, omuzlamak. 3. omuzlamak, omzuyla itmek: He shouldered his way through the crowd. Kalabalığı omuzlayarak ilerledi. |
|
shoulder |
i.
f..omuz; destek olan şey; omuza benzer çıkıntı; kürek eti; dağ yamacı; sırt; {ask}. tabya siperinin koltuğu; banket;
f. omuzlamak, omuz vurmak; sırtına almak; sorumluluğu yüklenmek. Shoulder arms ! Silâh omuza ! shoulder belt omuz kayışı, hamail, shoulder blade kürek kemiği. shoulder strap apolet, omuz nişanı. shoulder to shoulder omuz omuza, birlikte, elbirliğiyle.broad shoulders geniş omuzlar; sorumluluğu yüklenme hassası. cry on ones shoulder merhamet dilenmek, sığınmak. put ones shoulder to the wheel büyük gayret sarfetmek, gayret sarfederek yardım etmek. soft shoulders düşük banket. square shoulders kalkık |
|
shoulder arm |
dipçikli silah. |
|