Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
No sweat! * Hiç problem değil!/Çok kolay! * Hiç de zahmet değil!

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
sweat gland {'swetglænd}
  • [N] beze: ter bezi
ooze with sweat
  • [V] ter dökmek, terlemek
sweat Dinle! {swet}
  • [N] ter, terleme, zor iş, angarya
  • [V] terlemek, ter dökmek, zorlanmak, ağır çalışmak, az paraya çalışmak, terletmek, ter yapmak, terden ıslatmak, ter döktürmek, zorlamak, sömürmek
old sweat
  • [N] yaşlı asker, tecrübeli asker
sweat blood
  • [V] kan ter içinde kalmak, ter dökmek, ecel terleri dökmek, korkmak, endişelenmek
sweat it out
  • [V] endişeyle beklemek, korkuyla beklemek, gergin beklemek
sweat out
  • [V] terleyerek atlatmak, terleyerek iyileşmek, dayanmak, katlanmak, lehimlemek, kaynak yapmak
be in a sweat k. dili endişe içinde olmak.
by the sweat of one´s brow k. dili alnının teriyle. It´s no sweat!/No sweat! k. dili
1. Hiç problem değil!/Çok kolay!
2. Hiç de zahmet değil!
cold sweat soğuk ter.
cold sweat soğuk ter
night sweat gece terlemesi
sweat i.
1. ter.
2. {soğuk bir yüzeyin üstünde oluşan} damlalar, ter.
3. ter dökme.

f.
1. terlemek.
2. {cam, bardak v.b.} terlemek, buğulanmak.
3. k. dili endişe etmek.
4. {içindeki su} ter şeklinde sızmak, terlemek.
sweat i.

f. ter; terletici iş; herhangi bir cisimden ifraz olunan ter gibi sıvı;

f. terlemek, ter dökmek; ter gibi madde ifraz etmek; mayalamak {tütün yaprağı}; k.dili. ağır iş görmek; terletmek; ter ile ıslatmak, ısıtarak halletmek; eritip arasına akıtmak {kalay}; k.dili. çok az para karşılığında fazla çalıştırmak; {argo} merak etmek; {argo} suçluyu konuşturmak için işkence yapmak. sweat blood sıkı çalışmak, ter dökmek. sweat gland ter bezi. sweat out A.B.D., {argo} endişeyle beklemek. sweat shirt eşofman. in a sweat k.dili. endişe içinde; k.dili. acele ile. No sweat A.B.D., {argo} Dert değil.
sweat blood k. dili
1. çok çalışmak, epey ter dökmek.
2. çok endişe etmek.
sweat it out k. dili
1. {zor bir duruma} dayanmak: You´ll just have to sweat it out! Ona dayanmaktan başka çaren yok!
2. endişe içinde beklemek: We sweated it out for a week. Bir hafta boyunca endişe içinde bekledik.
sweat s.t. out ter dökerek bir şeyi vücudundan atmak.
sweat suit eşofman.
be in a sweat * endişe içinde olmak.
by the sweat of one's brow * alnının teriyle.