Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
Lean Right/Left Yasla Sağ/Sol

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
grow lean
  • [V] zayıflamak
lean Dinle! {li:n}
  • [A] zayıf, ince, yağsız, kıt, verimsiz, fidan gibi
  • [N] eğilme, dayanma, meyil
  • [V] dayanmak, meyletmek, yaslanmak, eğilmek, eğilim göstermek, meyilli olmak, yaslamak
Don't lean against the doors.
  • [PHR] yaslamak: Kapılara yaslanmayınız.
lean against
  • [V] abanmak, dayamak
lean back
  • [V] arkasına yaslanmak
lean forward
  • [V] öne eğilmek
lean on
  • [V] güvenmek, baskı yapmak, sıkıştırmak
lean out
  • [V] sarkmak
lean over
  • [V] abanmak, üzerine eğilmek
lean-to Dinle!
  • [A] yan binaya yaslı
lean-to shed
  • [N] sundurma
lean upon
  • [V] dayanmak, üstüne varmak, sıkıştırmak, zorlamak
lean s.
1. zayıf, sıska.
2. yağsız.
lean {f.} {ed veya leant} {i.}, {gen.} on veya against ile dayanmak; eğri durmak, yana yatmak, eğilmek; meyletmek, temayül etmek; istinat etmek, güvenmek; dayamak, yana yatırmak; temayül ettirmek, meylettirmek; {i.}, eğilme, dayanma; meyil. lean over back ward tarafsızlığını muhafaza etmek için kendi hakkını bile almamak. Leaning Tower of Pisa Piza Kulesi.
lean {s.}, {i.} zayıf, nahif; yağsız, etsiz; mahsulsüz, kıraç; {i.} yağsız et. leanness {i.} zayıflık, yağsızlık.
lean lean lin Fiil (D) leaned/leant * [on/against] -e dayanmak. * eğri durmak, yana yatmak, eğilmek. * [on/upon] -e güvenmek.
lean lean lin Sıfat * zayıf, sıska. * yağsız.
lean {ed veya leant} {gen.} on veya against ile dayanm
lean zayıf, nahif; yağsız, etsiz; mahsulsüz, kıraç; ya
lean v.eğil:adj.çok zayıf