Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
Küçültme/Büyütme Adjust to

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
büyütme
  • [N] enlargement, exaggeration, big: making big, aggrandizement, amplification, magnification, parlay
küçültme
  • [N] smaller: making smaller, diminution, reduction, reducing, depreciation, dispraise, lessening
küçültme ismi
  • [N] diminutive
küçültme ismi kullanılmış
  • [A] diminutival
küçültme pergeli
  • [N] reduction compasses
küçültme sıfatı
  • [N] diminutive
küçültme sıfatı kullanılmış
  • [A] diminutival
küçültme sözcüğü
  • [N] diminutive
küçültme sözcüğü kullanılmış
  • [A] diminutive
büyütme
1. enlargement, making {something} large.
2. phot. enlargement, blowup.
3. foster child; girl brought up as a servant.
4. exaggeration.
küçültme
1. making small, decreasing, diminishing.
2. humiliating, humiliation.
3. deprecation.

küçültme eki gram. diminutive suffix.
büyütme * enlargement, making {something} large. fotoğrafçılık * enlargement, blowup. * foster child; girl brought up as a servant. * exaggeration.
küçültme * making small, decreasing, diminishing. * humiliating, humiliation. * deprecation.
küçültme eki dilbilgisi * diminutive suffix.
büyütme aggrandizement
küçültme derogation
evlatlık büyütme fosterage
n.küçültme:v.küçült:prep.küçülterek lessening
büyütme aggrandizement
civciv büyütme makinesi brooder