Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
Hear! Hear! British * Bravo!/Yaşa!
hear! hear! doğru, doğru vallahi, ağzına sağlık koçum i.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
hear evidence
  • [V] şahidi dinlemek, tanık: tanığı dinlemek
hear the grass grow
  • [ID] ukâla olmak, bilmişlik etmek
I am gratified to hear
  • [PHR] duyduğuma memnun oldum
hear Dinle! {hıər}
  • [V] duymak, işitmek, dinlemek, kulak vermek, ifadesini almak, haber almak, mektup almak, öğrenmek, onaylamak
hear, hear!
  • [INTRJ] doğru, doğru!, doğru vallahi!, ağzına sağlık koçum!
seem to hear voice
  • [V] sesler duyar gibi olmak
hear {f.} {heard} işitmek, duymak; dinlemek, kulak vermek; haber almak, mektup almak;sorguya çekmek, ifadesini almak. Hear IHear ! {ing}., Bravo ! Yaşa ! hear of, hear about oğrenmek, haber almak. hearout sonuna kadar dinlemek ! wont hear of it Kabul etmem. You will hear of this, Bunun cezasını göreceksiniz. Bir gün göreceksiniz.
hear f. {heard}
1. işitmek, duymak.
2. dinlemek, kulak vermek.
3. haber almak, mektup almak.
4. sorguya çekmek, ifadesini almak. Hear! Hear! İng. Bravo!/Yaşa!
hear a shot silah sesi işitmek.
hear about
1. haberi ol.
hear of/about -den haberi olmak, -i duymak.
hear out sonuna kadar dinlemek.
I seem to hear .... ... işitir gibi oluyorum.
I won´t hear of it. Kabul etmem.
hear hear hîr Fiil (D) heard * işitmek, duymak. * dinlemek, kulak vermek. * haber almak, mektup almak. * sorguya çekmek, ifadesini almak.
hear about * -den haberi olmak, -i duymak.
hear of * -den haberi olmak, -i duymak.
hear out * sonuna kadar dinlemek.
I won't hear of it. * Kabul etmem.
hear {heard} işitmek, duymak; dinlemek, kulak vermek; h

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
ağzına sağlık koçum (hear!) hear! hear!, expression of agreement, cry of approval interj.
doğru vallahi (hear!) hear! hear!, expression of agreement interj.