İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
back-pedal |
{'bæk,pedəl}
- [V] ayak frenine basmak {bisiklet}, sözünden dönmek, sözünü geri almak, geri pedal çevirmek
|
|
back-pedal brake |
- [N] ayak freni, kontra fren
|
|
clutch pedal |
|
|
pedal |
{'pedəl}
- [A] pedal, pedallı
- [N] pedal
- [V] pedala basmak, pedal çevirmek, bisiklet: bisiklete binmek, pedalla çalıştırmak
|
|
brake pedal |
- [N] pedal: fren pedalı (aut.)
|
|
gas pedal |
- [N] pedal: gaz pedalı (aut.)
|
|
pedal bin |
|
|
pedal brake |
|
|
pedal switch |
|
|
soft pedal |
- [N] ses yumuşatma pedalı, piyano pedalı
|
|
soft-pedal |
{'sɔ:ft,pedəl}
- [V] pedal ile çalmak, hafifletmek, yumuşatmak, hafife almak
|
|
back-pedal |
f. bisiklette ayak frenine basmak; sözünü geri almak, söyledigini değiştirmek. |
|
brake pedal |
fren pedalı. |
|
clutch pedal |
oto. debriyaj pedalı. |
|
pedal |
i. pedal, ayaklık.
f. {
pedaled/
pedalled,
pedaling/
pedalling} 1. pedalla işletmek. 2. pedal çevirmek. |
|
pedal |
i.
f. {-ed, -ing veya -led, -ling}
s. pedal, ayakla işletilen manivela; bisiklet pedalı; org veya piyano pedalı;
f. ayakla işletmek {bisiklet, makina};
s. ayağa ait, ayak ve benzeriyle ilgili. pedal notes müz. sürekli olarak kalın perdede çalınan notalar. pedalpushers
i. çoğ. balıkçı pan tolon. |
|
brake pedal |
* fren pedalı. |
|
clutch pedal |
automotive
* debriyaj pedalı. |
|
pedal |
ped.al
ped'ıl
İsim
* pedal, ayaklık.
Fiil (D) pedaled/pedalled, pedaling/pedalling
* pedalla işletmek.
* pedal çevirmek. |
|
back-pedal |
bisiklette ayak frenine basmak; sözünü geri almak, |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
dümen |
- [N] rudder, steering wheel, wheel, trick, cheat, cabal, dope, helm, rig
|
|
dümen dolabı |
- [N] steering gear, steering wheel
|
|
dümen kullanma |
|
|
dümen kullanmak |
- [V] cox, steer, con, conn, coxswain
|
|
dümen nöbeti |
|
|
dümen rüzgârı |
|
|
dümen suyu |
- [N] wake, backwash, wash, dead water, track
|
|
dümen yekesi |
|
|
geri pedal çevirmek |
|
|
pedal |
- [A] pedal
- [N] pedal, treadle
|
|
pedal çevirmeden gitmek |
|
|
pedal çevirmek |
|
|
pedal freni |
|
|
pedal ile çalmak |
|
|
tepki oluşturan (dümen vb.) |
|
|
dümen |
1. rudder. 2. slang trick. 3. slang come-on. 4. colloq. control, administration.
dümenine bakmak slang to watch for a chance to get one´s share.
dümen çevirmek colloq. to play tricks.
dümen dinlemek {for a ship} to answer her helm.
dümen dolabı naut. rudder wheel, wheel.
dümeni eğri colloq. walking sideways.
dümeni elinde olmak to control, be in charge {of}.
dümen evi housing for the rudder shaft.
dümen kırmak 1. to change directions, veer. 2. slang to be on one´s guard, proceed carefully.
dümeni kırmak slang to scram, beat it, clear out.
dümen kullanmak slang to be on one´s guard, proceed carefully.
dümen neferi colloq. the last or laziest {person}.
dümen suyu the wake of a ship.
dümen suyundan gitmek /ın/ to follow in {someone´s} wake.
dümen tutmak to steer.
dümen yapmak /a/ slang to deceive, trick {someone}.
dümen yekesi naut. tiller.
dümen yelpazesi blade of a rudder. |
|
pedal |
1. pedal; treadle. 2. treadle press, printing press operated by means of a treadle. |
|
dümen |
* rudder.
argo
* trick.
konuşma dili
* control, administration. |
|
dümen çevirmek |
konuşma dili
* to play tricks. |
|
dümen dolabı |
denizcilikle ilgili
* rudder wheel, wheel. |
|
|
|