discharge |
{dıs'tʃɑ:rdʒ}
- [V] ateş etmek, boşaltmak, görevden almak, işten atmak, tahliye etmek, deşarj etmek, ateşlemek, işten kovmak, atmak, işten çıkarmak, terhis etmek, taburcu etmek, serbest bırakmak, muaf tutmak, ödemek, yerine getirmek, boşalmak, akmak, iltihap çıkmak
|
|
discharge |
{'dıstʃɑ:rdʒ}
- [N] boşaltma, boşalma, salgı, deşarj, akma, salıverme, salgılama, irin, iltihap, ateşleme, işten çıkarma, kovulma, tahliye, terhis, taburcu olma, hak iadesi, ödeme, ağartıcı madde
|
|
discharge |
i. 1. boşaltma, akıtma; boşalma, akma, dökülme. 2. çıkarma, dışarı verme. 3. elek. deşarj olma, boşalma; elektrik akımını boşaltma. 4. ateş etme. 5. işten çıkarma. 6. {borç} ödeme. 7. {görevi} yerine getirme. 8. terhis. 9. tahliye etme, serbest bırakma; taburcu etme. 10. {yükü} boşaltma; {yolcuları} indirme. 11. tıb. akıntı. |
|
discharge |
f. 1. boşaltmak, akıtmak; boşalmak, akmak, dökülmek: discharge cargo yükü boşaltmak. That pipe is discharging sewage into the river. O boru ırmağa lağım suyu boşaltıyor. 2. çıkarmak, dışarı vermek. 3. elek. deşarj olmak, boşalmak; elektrik akımını boşaltmak. 4. {top, tüfek v.b.´yle} ateş etmek. 5. işten çıkarmak. 6. {borç} ödemek. 7. {görevi} yerine getirmek. 8. terhis etmek: The army will discharge those soldiers next week. Ordu o askerleri gelecek hafta terhis edecek. 9. {tutukluyu} tahliye etmek, serbest bırakmak; {hastayı} taburcu etmek. 10. {yükü} boşaltmak; {yolcuları} indirmek. 11. {upon} {öfkeyi} -den çıkarmak. |
|
discharge |
f. yük boşaltmak {gemi}; çıkarmak, akıtmak; top veya tüfekle ateş etmek; ödemek; ifa etmek {vazife}; görevine son vermek, işten çıkarmak: terhis etmek; ihraç etmek; serbest bırakmak; {elek}. cereyanı boşaltmak; ağartmak, rengini açmak. |
|
|