Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
n.keskin:v.ısır:prep.ısırarak biting

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
prep Dinle! {prep}
  • [A] hazırlık okulu {üniv.}, hazırlık öğrencisi {üniv.}, özel ilkokul (Brit.), ev ödevi (Brit.)
prep kıs. preparatory, preposition.
prep s. k.dili hazırlayıcı.
prep s. k. dili hazırlayıcı, hazırlık.

i. İng. ev ödevi.
prep kıs. preparatory, preposition.
prep school
1. kolej, özel ortaokul ve lise.
2. İng. koleje hazırlayan özel okul.
prep prep prep Sıfat, colloquial * hazırlayıcı, hazırlık. İsim, British * ev ödevi.
prep school * kolej, özel ortaokul ve lise. British * koleje hazırlayan özel okul.
prep. prep. abbreviation ·"preparatory" "preposition"
prep {kıs.} preparatory, preposition.
prep {k. dili} hazırlayıcı.
prep hazırlayıcı
prep school hazırlık okulu
prep ev ödevi
prep ders çalışma
prep derse hazırlanma
prep hazırlık okulu {üniv.}, hazırlık öğrencisi {üniv.}, özel ilkokul (brit.), ev ödevi (brit.) s.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
keskin bıçak
  • [N] knife: keen-edged knife
iki ucu keskin
  • [A] two-edged
keskin
  • [A] sharp, sharp-edged, cutting, keen, pungent, severe, stinging, strong, incisive, acute, piquant, acrid, biting, bitter, blazing, dead, deep, edged, exquisite, keen-edged, mordacious, nipping, nippy, piercing, poignant, pointed, quick, sharp-cut, sharp-set, smart, sour, spiky, splitting, tart, trenchant
keskin alet
  • [N] edged tool, edge tool
keskin (bakış)
  • [A] penetrating, penetrative, searching
keskin bakışlı
  • [A] sharp-sighted, sharp-eyed, gimlet-eyed, quick-eyed, quick-sighted
keskin çığlık
  • [N] screech
keskin görüşlü
  • [A] clear-sighted
keskin gözlü
  • [A] eagle-eyed, sharp-sighted, sharp-eyed, hawk-eyed, lynx-eyed, quick-sighted
keskin gözlülük
  • [N] clairvoyance
keskin kenar
  • [N] cutting edge, edge
keskin kenarlı
  • [A] sharp-edged, edgy
keskin kesilmiş
  • [A] sharp-cut
keskin koku
  • [N] tang
keskin kokulu
  • [A] pungent
keskin kokulu gaz
  • [N] fume
keskin nişancı
  • [N] sharp-shooter, dead shot
keskin olarak
  • [ADV] bitterly
keskin viraj
  • [N] sharp turn, sharp bend, hairpin, hairpin bend, hairpin curve bend
keskin yüz
  • [N] keen edge