Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
saddle Dinle! {'sædəl}
  • [N] sırt: sırtın alt ucundan kesilmiş et, eyer, semer, sele, bisiklet selesi, yatak kovanı, sırt
  • [V] eyerlemek, semer vurmak, yüklemek, sırt: sırtına yüklemek
saddle i.

f. eyer, semer; sele, bisiklette oturacak yer; sırtın alt kısmındaki et {koyun}; coğr. bel, semer, boyun; semere benzer şey;

f. semer vurmak, eyerlemek; yüklemek. saddle a person with a task birine zor bir iş yüklemek. saddle horse binek atı . saddle soap semer gibi deri eşyayı temizlemek ve korumak için kullanılan sabun.
saddle i.
1. eyer.
2. semer.
3. {bisiklette} sele.

f. eyerlemek.
saddle i.

f. eyer, semer; sele, bisiklette oturacak yer; sırtın alt kısmındaki et {koyun}; coğr. bel, semer, boyun; semere benzer şey;

f. semer vurmak, eyerlemek; yüklemek. saddle a person with a task birine zor bir iş yüklemek. saddle horse binek atı . saddle soap semer gibi deri eşyayı temizlemek ve korumak için kullanılan sabun.
saddle i.
1. eyer.
2. semer.
3. {bisiklette} sele.

f. eyerlemek.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
in the saddle
  • [A] at sırtında, iktidarda, yönetimde
saddle blanket {'sædəl,blæŋkıt}
  • [N] eyer örtüsü, eyer battaniyesi
saddle horse {'sædəlhɔ:rs}
  • [N] binek atı
saddle of mutton
  • [N] sırt eti
saddle point equilibrium eğer noktası dengesi
saddle s.o. with a task birine zor bir iş yüklemek.
saddle s.o. with a task birine zor bir iş yüklemek.
saddle a person with a task * birine zor bir iş yüklemek.
american saddle horse amerikan binek atı
put a saddle on eyer koy
saddle blanket eyer örtüsü
saddle horse binek atı
saddle point eyer noktası
turkish saddle türk eyeri
saddle point equilibrium eğer noktası dengesi
saddle point equilibrium eğer noktası dengesi
in the saddle at sırtında, iktidarda, yönetimde
saddle blanket eyer örtüsü, eyer battaniyesi
saddle horse binek atı
saddle of mutton sırt eti