İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
saddle |
{'sædəl}
- [N] sırt: sırtın alt ucundan kesilmiş et, eyer, semer, sele, bisiklet selesi, yatak kovanı, sırt
- [V] eyerlemek, semer vurmak, yüklemek, sırt: sırtına yüklemek
|
|
saddle |
i.
f. eyer, semer; sele, bisiklette oturacak yer; sırtın alt kısmındaki et {koyun}; coğr. bel, semer, boyun; semere benzer şey;
f. semer vurmak, eyerlemek; yüklemek. saddle a person with a task birine zor bir iş yüklemek. saddle horse binek atı . saddle soap semer gibi deri eşyayı temizlemek ve korumak için kullanılan sabun. |
|
saddle |
i. 1. eyer. 2. semer. 3. {bisiklette} sele.
f. eyerlemek. |
|
saddle |
i.
f. eyer, semer; sele, bisiklette oturacak yer; sırtın alt kısmındaki et {koyun}; coğr. bel, semer, boyun; semere benzer şey;
f. semer vurmak, eyerlemek; yüklemek. saddle a person with a task birine zor bir iş yüklemek. saddle horse binek atı . saddle soap semer gibi deri eşyayı temizlemek ve korumak için kullanılan sabun. |
|
saddle |
i. 1. eyer. 2. semer. 3. {bisiklette} sele.
f. eyerlemek. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|