Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
eşek
  • [A] asinine
  • [N] cabbagehead, neddy, donkey, ass
eşek
  • [N] moke
Amer.
eşek
  • [N] dicky, dickey
Brit.
eşek
1. donkey, ass.
2. colloq. ass, donkey, nitwit.

__ başı vulg. ineffective leader, *shit-head.

__ başı mısın? vulg. Why don´t you use your authority?

__ başı mıyım? vulg. What do you take me for?

__ cenneti slang
1. the next world, the other world.
2. hell.
3. jail, clink, jug, cooler.

__ cilvesi coarse playful behavior.

__ derisi gibi
1. very thick and coarse {skin}.
2. unfeeling, insensitive.

__ten düşmüş karpuza dönmek slang
1. to be shocked.
2. to find oneself in trouble.

__ gibi vulg. asinine, coarse, thoughtless.

__e gücü yetmeyip semerini dövmek colloq. to vent one´s fury on a less powerful person than the one in charge.

__ inadı vulg. pigheadedness, mulishness.

__ kadar grown up, mature, big.

__ kadar oldu. vulg. He is big enough to know what´s what.

__ kuyruğu gibi ne uzar, ne kısalır. colloq. It just stays the same.

__ oyunu horseplay.

__ pastırması poor quality preserved meat.

__ini/atını sağlam kazığa bağlamak to take precautions.

__ sudan gelinceye kadar dövmek /ı/ to give {someone} a good thrashing.

__ şakası colloq. horseplay, coarse practical joke.

__e ters bindirmek /ı/ to expose to ridicule, make a laughingstock {of}.
eşek * donkey, ass. konuşma dili * ass, donkey, nitwit.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
dişi eşek
  • [N] jenny ass
erkek eşek
  • [N] jack, jackass
eşek baklası
  • [N] horse bean
eşek gibi çalışan işçi
  • [N] slogger
eşek gibi çalışan kimse
  • [N] workhorse
eşek gibi çalışmak
  • [V] slave, slog away
eşek herif
  • [N] jackass, ass, kookaburra
eşek şakası
  • [N] joke: practical joke, horseplay, egg, prank
eşek şakası yapmak
  • [V] ballyrag, joke: play a practical joke on smb., bullyrag
baş ol da, istersen eşek başı ol proverb. Be in charge of something, however humble.
eşşoğlu eşek vulg. You ass!/Son of a bitch!
Baş ol da, istersen eşek başı ol. Baş ol da, istersen eşek/soğan başı ol. atasözü * Be in charge of something, however humble.
damgalı eşek konuşma dili * well-known scoundrel.
eşek başı kaba * ineffective leader, *shit-head.
eşek gibi kaba * asinine, coarse, thoughtless.
eşek inadı kaba * pigheadedness, mulishness.
eşek kadar * grown up, mature, big.
Eşek kadar oldu. kaba * He is big enough to know what's what.
eşek sudan gelinceye kadar dövmek * to give {someone} a good thrashing.
eşek şakası konuşma dili * horseplay, coarse practical joke.