İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| buzz |
{bʌz}
- [N] vızıltı, dızlama, telefon konuşması
- [V] uğuldamak, vızıldamak, çınlamak, fısıldamak, telefon etmek, telefon ederek çağırmak, alçaktan uçmak {uçak}
|
|
| buzz |
i. vızıltı.
f. vızıldamak. |
|
| buzz |
i.
f. vızıltı; dedikodu, söylenti: {k}.dili telefon konuşması;
f. vızıldamak; fısıldamak; konuşmak; {ing}., argo gitmek, terket-mek, ayrılmak ;vızıltıya benzer bir ses çıkarmak; bir dedi-kodu veya şayiayı yaymak; vızıltıya benzer seslerle haberleşmek; {k}.dili telefon etmek; {hav}. alçaktan uçmak; alçaktan uçarak birisini selamlamak. buzz about bir iş yapıyormuş gibi ortada dolaşmak. |
|
| buzz |
buzz
b^z
İsim
* vızıltı.
Fiil
* vızıldamak. |
|
| buzz |
vızıltı; dedikodu, söylenti: {k.dili} telefon konu |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
|