Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
spoil Dinle! {spɔıl}
  • [N] yağma, yağma malı, ganimet, çalıntı mal, avanta, memuriyet {seçim kazanılınca}, kazanç
  • [V] bozmak, kaçırmak, nazlı alıştırmak, berbat etmek, tadını kaçırmak, dozunu kaçırmak, şımartmak, yüz verip şımartmak, mahrum etmek, yağma etmek, çürümek, bozulmak
spoil f. {-ed veya spoilt} bozmak, yıkmak; azdırmak, şımartmak, ahlakını bozmak; bozulmak, çürümek; azmak. spoil a joke şakanın tadını kaçırmak. a spoiled child şımarık ,çocuk. be spoiling for kaşınmak, istemek, aramak. He is spoiling for a fight. dövüşmek için kaşınıyor.
spoil i. gen. çoğ. yağma, çapul; çoğ., A.B.D., pol. yeni seçilenlerin eline geçen nüfuz kullanma fırsatı. spoils system A.B.D. seçimi kazanan parti üyelerine memuriyet verme sistemi.
spoil f. {

spoiled/

spoilt}
1. bozmak.
2. {süt v.b.} bozulmak.
3. {birini} şımartmak.
spoil spoil spoyl Fiil (D) spoiled/spoilt * bozmak. * {süt v.b.} bozulmak. * {birini} şımartmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
spoil one's appetite
  • [V] iştahını kaçırmak
spare the rod spoil the child
  • [ID] kızını dövmeyen dizini döver
spoil things
  • [ID] pişmiş aşa su katmak
spoil things
  • [ID] içine etmek
sl.
spare the rod spoil the child kızını dövmeyen dizini döver
spoil one's appetite iştahını kaçırmak f.
spoil things pişmiş aşa su katmak, içine etmek