İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| send |
{send}
- [V] göndermek, sevketmek, yollamak, atmak, fırlatmak, etmek, sokmak {duruma}, coşturmak, yayın yapmak
|
|
| send |
f. {sent} 1. göndermek, yollamak. 2. fırlatmak, atmak. 3. argo coşturmak, kendinden geçirmek. |
|
| send |
f. {sent} göndermek, yollamak; fırlatmak, atmak; sağlamak, bahşetmek; {A.B.D.},{ argo} sevinçten coşturmak. send about ones business yol vermek, kovmak. send away kovmak, uzaklaştırmak. send back geri göndermek, iade etmek. send down {İng.} üniversiteden ihraç etmek send for aratmak, çağırtmak; biriyle ıs- marlamak send forth yaymak, neşretmek, çıkartmak. send in içeri göndermek; sunmak, arzetmek, takdim etmek. send off yollamak; uğurlamak, yolcu etmek. send out göndermek, dışarı göndermek; dağıtmak, neşretmek. send packing pılı pırtıyı toplatıp kovmak. send up k.dili hapis cezası vermek. send word haber göndermek. The telegram sent the household into a dither Telgraf evdekileri şaşkına çevirdi. sender
i. gonderici. |
|
| send |
f.
i. dalga kuvvetiyle hareket etmek;
i. dalga kuvveti, dalga itilimi. |
|
| send |
f. {sent} 1. göndermek, yollamak. 2. fırlatmak, atmak. 3. argo coşturmak, kendinden geçirmek. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| send me |
Etymology : Middle English, from Old English sendan; akin to Old High German sendan to send, Old English sith road, journey, Old Irish sét path, way 1. göndermek. sevk etmek. sevketmek. yollamak. atmak. firlatmak. etmek. sokmak . coşturmak. yayin yapmak. |
|
|
|