Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
scent Dinle! {sent}
  • [N] koku, esans, güzel koku, iz kokusu, seziş, kokusunu alma
  • [V] kokusunu almak, sezmek, iz sürmek, koku yaymak
scent f.

i. kokusunu almak, sezmek; güzel koku saçmak; koku ile doldurmak; koklayarak izini aramak;

i. koku, rayiha; güzel koku, esans; iz kokusu; koklama duyusu.
scent f.
1. kokusunu almak, sezmek.
2. güzel koku saçmak.
3. koklayarak izini aramak; koklayarak bulmak.

i.
1. {güzel} koku.
2. İng. parfüm; kolonya; koku.
3. iz kokusu.
4. {hayvanın} koklama duyusu.
scent f.

i. kokusunu almak, sezmek; güzel koku saçmak; koku ile doldurmak; koklayarak izini aramak;

i. koku, rayiha; güzel koku, esans; iz kokusu; koklama duyusu.
scent f.
1. kokusunu almak, sezmek.
2. güzel koku saçmak.
3. koklayarak izini aramak; koklayarak bulmak.

i.
1. {güzel} koku.
2. İng. parfüm; kolonya; koku.
3. iz kokusu.
4. {hayvanın} koklama duyusu.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
blazing scent
  • [V] taze iz
have a scent for smth.
  • [V] kokusunu almak, sezmek
on the scent
  • [ADV] iz üzerinde, doğru iz üzerinde
on the wrong scent
  • [ADV] yanlış iz üzerinde
put on the scent
  • [ID] ele vermek, ihbar etmek
scent bag
  • [N] koku bezesi
scent bottle
  • [N] parfüm şişesi
scent gland
  • [N] koku bezesi
scent out
  • [V] iz sürmek, kokusunu izlemek
blazing scent taze iz
have a scent for smth kokusunu almak, sezmek f.
on the scent iz üzerinde, doğru iz üzerinde
on the wrong scent yanlış iz üzerinde zf.
put on the scent ele vermek, ihbar etmek
scent bag koku bezesi
scent bottle parfüm şişesi
scent gland koku bezesi i.
scent out iz sürmek, kokusunu izlemek f.