Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
rushing
1.

f. koşmak, hızla yürümek, acele etmek; saldırmak; hızla akmak; düşüncesizce hamle yapmak; koşturmak, acele ettirmek; geriye atmak, püskürtmek; Amerikan futbolunda topu koltuğuna alıp koşmak; A.B.D. üyeliğini göz önünde bulundurmak. rush a bill th.
rushing
1.

f. koşmak, hızla yürümek, acele etmek; saldırmak; hızla akmak; düşüncesizce hamle yapmak; koşturmak, acele ettirmek; geriye atmak, püskürtmek; Amerikan futbolunda topu koltuğuna alıp koşmak; A.B.D. üyeliğini göz önünde bulundurmak. rush a bill th.