Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
practical Dinle! {'præktıkəl}
  • [A] pratik, uygulamalı, kullanışlı, elverişli, becerikli, iş bitirici, gerçekçi, objektif, nesnel, el ile yapılan, uygulanbilir
practical s. pratik, ameli; işe gelir, kullanışlı, elverişli, uygulanabilir; tecrübeli; işlek; fiili. practical joke eşek şakası. practical nurse pratikten yetişme hemşire. practically

z. hakikaten, gerçekten; hemen hemen, yaklaşık olarak, takriben; faydalı surette, pratik olarak.
practical s.
1. pratik, kullanışlı, elverişli.
2. pratik, uygulamalı, tatbiki.
3. pratik {kimse}.
practical prac.ti.cal präk'tîkıl Sıfat * pratik, kullanışlı, elverişli. * pratik, uygulamalı, tatbiki. * pratik {kimse}.
practical pratik, ameli; işe gelir, kullanışlı, elverişli, u

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
play a practical joke on smb.
  • [V] eşek şakası yapmak, el şakası yapmak
practical joke
  • [N] el şakası, eşek şakası
I would like to see a practical set of luggage.
  • [PHR] pratik: Pratik bir valiz seti görmek istiyorum.
Do you have any practical experience? Hiç tecrübeniz var mı?
practical joke eşek şakası.
practical joke eşek şakası.
practical joke * eşek şakası.
licensed practical nurse ruhsatlı hemşire
practical application pratik uygulama
i would like to see a practical set of luggage pratik bir valiz seti görmek istiyorum.
play a practical joke on smb eşek şakası yapmak, el şakası yapmak f.
practical joke el şakası, eşek şakası