Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
pertain Dinle! {pər'teın}
  • [V] ait olmak, dair olmak, ilgili olmak, uygun olmak, uymak, yakışmak
pertain f. to ile mahsus olmak, ait olmak; ilgili olmak, alâkalı olmak, raci olmak; uygun olmak, münasip olmak.
pertain f. to
1. -e ait olmak; ile ilgili olmak, -e ilişkin olmak; ile ilgisi olmak: This forest doesn´t pertain to that estate. Bu orman o malikâneye ait değil. His remarks pertained only to legal matters. Sözleri yalnızca yasal sorunlarla ilgiliydi. This privilege doesn´t pertain to you. Bu ayrıcalığın seninle ilgisi yok.
2. -e özgü olmak, -e has olmak: That characteristic pertains only to vertebrates. O özellik yalnızca omurgalılara özgüdür.
pertain per.tain pırteyn' Fiil * [to] -e ait olmak; ile ilgili olmak, -e ilişkin olmak; ile ilgisi olmak: This forest doesn't pertain to that estate. Bu orman o malikâneye ait değil. His remarks pertained only to legal matters. Sözleri yalnızca yasal sorunlarla ilgiliydi. This privilege doesn't pertain to you. Bu ayrıcalığın seninle ilgisi yok. * [to] -e özgü olmak, -e has olmak: That characteristic pertains only to vertebrates. O özellik yalnızca omurgalılara özgüdür.
pertain "to" ile mahsus olmak, ait olmak; ilgili olmak, al

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
pertain to mahsus ol