Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
idle Dinle! {'aıdəl}
  • [A] boş, kullanılmayan, başıboş, yersiz, gereksiz, işsiz güçsüz, aylak, boşa geçen, haylaz, işe yaramaz, işlemeyen, çalışmayan, tembel, avare, verimsiz
  • [V] boş durmak, boşta olmak, boşa harcamak
idle s.
1. işsiz, aylak.
2. tembel.
3. boş, asılsız {söz/vaat/tehdit}.
4. boşta, işlemeyen {makine}.
5. boş {vakit}.

f. {motor} rölantide/avarada çalışmak.
idle s.

f. işsiz, aylak, aslı esası olmayan; işlemeyen; boş;

f. boş gezmek; vaktini boşa harcamak, oyalanmak, boş şeylerle meşgul olmak; {motor} boşta çalışmak idle mo ments boş zamanlar idle pulley, idling pulley avara kasnagı idle away time zaman öIdürmek. idleness

i. işsizlik, tembellik. idler

i. boş gezen kimse; boşa dönen kasnak idly

z. tembelce, aylakça; {motor} boşta .
idle eylemsiz
idle etkin olmayan

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
idle talk
  • [N] boş konuşma, yersiz konuşma, boşboğazlık, gereksiz konuşma
idle fellow
  • [N] tembel, aylak tip
idle gossip
  • [N] boş dedikodu
idle away
  • [V] boşa geçirmek, boşa harcamak
idle about
  • [V] boş gezmek, zaman öldürmek, aylak aylak dolaşmak
Connection Idle Bağlantı Boş
idle away time zaman öldürmek.
idle character uyum karakteri
idle character eylemsiz damga
idle character boş damga
idle character boş damga, eylemsiz damga
idle hours boş vakit.
idle line etkin olmayan hat
idle line boş hat
idle line boş hat
Idle loop işlevsiz döngü
idle loop işlevsiz döngü
Idle sensitivity Boş duyarlığı
idle time boş süre
Idle Time Boş Kalma Süresi