Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
fringe Dinle! {frındʒ}
  • [N] saçak, püskül, perçem, pervaz, saçak, perçem, püskül
  • [V] saçak takmak, kenarını bastırmak
fringe i.
1. saçak, püsküllü saçak.
2. perçem, kâkül.
3. kenar.

f. saçak takmak.
fringe i.

f. saçak, püsküllü saçak; saçak gibi şey, perçem, kakül; kenar; {fiz}. ışın kırılmasından meydana gelen koyu çizgilerden biri;

f. saçak veya kenar takmak. fringe benefit işçiye ücreti dışında sağlanan her hangi bir şey {sosyal sigorta, emeklilik planı}.
fringe fringe frînc İsim * saçak, püsküllü saçak. * perçem, kâkül. * kenar. Fiil * saçak takmak.
fringe saçak, püsküllü saçak; saçak gibi şey, perçem, kak

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
fringe group
  • [N] uç fikirleri olan azınlık
lunatic fringe
  • [N] partinin aşırı taraftarları
fringe area girişim alanı
fringe area girişim alanı
fringe benefit {sosyal sigorta, emeklilik sigortası gibi} işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey.
fringe benefits maaş dışında verilen haklar.
lunatic fringe {siyasal/toplumsal/dinsel bir gruptaki} fanatikler.
fringe benefit * {sosyal sigorta, emeklilik sigortası gibi} işçiye ücreti dışında sağlanan herhangi bir şey.
fringe benefits * maaş dışında verilen haklar.
lunatic fringe * {siyasal, toplumsal veya dinsel bir gruptaki} fanatikler.
lunatic fringe fantik destekleyici
fringe benefit yan ödeme
interference fringe girişim çizgisi
fringe area girişim alanı
fringe area girişim alanı
fringe group uç fikirleri olan azınlık i.
lunatic fringe partinin aşırı taraftarları
fringe area girişim alanı [elec.]
fringe benefit yan ödeme [tech.]
interference fringe girişim çizgisi [tech.]