Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
duck Dinle! {dʌk}
  • [N] ördek, sevgili, acayip tip, sakat tip, suda işleyebilen kamyon, branda bezi
  • [V] dalmak, daldırıp çıkarmak, eğilmek, sinmek, başını eğerek savuşturmak, sıvışmak, kaytarmak
duck i. ördek dişi ördek; Anatidea familyasından ördek; {ing.}, {k.dili} sevgili yavru; sakat kimse veya şey, kolay ele geçirilebilen hedef; {A.B.D.}, {ask}. hem karada hem suda işleyebilen kamyon. duck and drake {veya} ducks and drakes suda taş kaydırma oyunu . duckboard

i. ıslak veya çamurlu yolda yürümek için döşenmiş bir iki sıra tahta. duck on the rock kaydırak oyunu. fine day for ducks yağmurlu hava. Iame duck {A.B.D.} yeni devre için seçilmemiş fakat kısa bir müddet için daha çalışan senato veya kongre üyesi. Iameduck

s. seçimden sonra eski üyelerin toplantısına ait. Iike water off a ducks back tesirsiz, etkisiz, sonuç vermeyen, faydasız .make ducks and drakes of {veya} play ducks and drakes with hesapsız para harcamak, har vurup harman savurmak. pintail duck kılkuyruk, {zool.} Anas acuta. shoveler duck kaşıkçın, {zool.} Spatula clypeata. take to it like a duck to water seve seve bir işe girişmek, kolay alışmak. duckling

i. ördek yavrusu, ördek palazı duck soup kolay iş.
duck i. dok denilen bez, branda bezi.
duck f.

i. başını veya vücudunu suya sokup çıkarmak, suya daldırmak; başını çabucak eğip kaldırmak; bir darbeden sakınmak; dalmak, batmak, başını eğmek, eğilmek; bir vuruştan kaçmak için süratle yana çekilmek;

i.eğilme, başını eğme; birden dalış, batış. ducking stool eski zamanlarda ceza olarak üzerine suçluların bağlanıp suya batırıldığı sandalye.
duck i. ördek; dişi ördek.

f.
1. {başını/vücudunu} suya sokup çıkarmak, suya daldırmak; suya dalmak.
2. başını çabucak eğip kaldırmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
cold duck
  • [N] şampanyalı bir içki
decoy duck {'di:kɔı,dʌk}
  • [N] çığırtkan kuş, tuzakçı
diving duck
  • [N] dalgıç ördek
be a dead duck
  • [N] hiç şansı olmamak, başarısızlığa eli mahkum olmak
Bombay duck
  • [N] çiroz
like a dying duck
  • [ID] sudan çıkmış balık gibi, şaşkın şaşkın
mandarin duck
  • [N] ördek: Çin ördeği
roast duck
  • [N] ördek kızartma
duck-board {'dʌkbɔ:rd}
  • [N] suya basmamak için döşenmiş tahta
duck shot
  • [N] ördek saçması
eider duck
  • [N] pufla ördeği
lame duck
  • [N] sakat, topal, aciz kimse, borcunu ödemeyen borsacı, iflas etmek üzere şirket, emekli olmak üzere olan yönetici
sitting duck
  • [N] kolay av, kolay hedef
mandarin duck çinördeği.
sitting duck k. dili kolaylıkla aldatılabilen kimse; kolaylıkla saldırılabilecek kimse.
mandarin duck * çinördeği.
sitting duck * kolaylıkla aldatılabilen kimse; kolaylıkla saldırılabilecek kimse.
canvasback duck yabani ördek
duck soup kolay iş
lake duck göl ördeği