Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
balık
  • [A] fish, finny, piscine
  • [N] fish
  • [PREF] ichthyo-
Balık
  • [NPR] Pisces, fish: Fishes
astr.
Balık astrology Pisces.
balık fish.

__ ağı fishing net.

__ avı fishing.

__ avlamak to fish.

__ baştan kokar. proverb Corruption starts at the top.

__a çıkmak to go out fishing.

__ ezmesi anchovy paste.

__ istifi packed like sardines.

__ kanadı fin.

__ kavağa çıkınca when pigs begin to fly {i.e. never}.

__ kılçığı
1. fishbone.
2. herringbone {pattern}.

__ nefesi spermaceti.

__ oltası fishing line.

__ paçası jelly of stewed fish.

__ pazarı fish market.

__ pilakisi dish of well-spiced cold fish.

__ pulu fish scale.

__ sepeti creel.

__ tavası fried fish.

__ tutkalı isinglass.

__ tutmak
1. to fish, angle.
2. slang to have a stroke of luck.

__ yumurtası
1. fish roe.
2. dried and smoked roe of the gray mullet.
balık * fish.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
acı balık
  • [N] bitterling
ağ ile balık tutmak
  • [V] haul
akıntıya bırakılan balık ağı
  • [N] drift net
Balık burcu
  • [NPR] fish: Fishes, Pisces
astr.
Balık takımyıldızı
  • [NPR] Pisces, fish: Fishes
astr.
Balık tutmayı seviyorum.
  • [PHR] fishing: I am interested in fishing.
beyaz balık
  • [N] whitefish
zool.
Burada balık tutmak serbest mi?
  • [PHR] fishing: Is fishing allowed here?
Burada balık tutmak yasak.
  • [PHR] fishing: Fishing is not allowed here.
kafasını şişiren balık
  • [N] pouter, pout
kaşık şeklinde balık yemi
  • [N] spoon bait, spoon
küçük balık
  • [N] fingerling, tiddler
olta ile balık tutmak
  • [V] angle, still-fish
balık adam
  • [N] diver
balık ağı
  • [N] fishing-net
bir tür balık ağı
  • [N] trammel, flue
balık asalağı
  • [N] hagfish
balık avı
  • [N] fishing
balık bilimi
  • [ABBR] ich
  • [N] ichthyology
balık çatalı
  • [N] fish-fork