İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
alarm |
{ə'lɑ:rm}
- [N] alârm, tehlike işareti, telaş, korku, dehşet
- [V] alârm: alârma geçirmek, ayağa kaldırmak, alârm vermek, telaşlandırmak, korkutmak, panik yapmak
|
|
give the alarm |
- [V] alârm çalmak, tehlike işareti vermek
|
|
alarm bell |
|
|
alarm clock |
{ə'lɑ:rm,klɒk}
|
|
alarm post |
- [N] alârmda toplanma yeri
|
|
false alarm |
- [N] yanlış alarm, gereksiz telâş
|
|
fire alarm |
{,faıərə'lɑ:rm}
|
|
sound the alarm |
- [V] alârm çalmak, alârm vermek
|
|
take alarm |
- [V] irkilmek, rahatsız olmak
|
|
air raid alarm |
hava saldırısı alarmı |
|
alarm |
f. tehlikeyi haber vermek; birdenbire korkutmak. alarmist
i. etrafı telaşa veren kimse. alarmingly
z. korku verecek surette. |
|
alarm |
i. korku, dehşet; tehlike işareti; {ask}. silâh başına çağrı; tehlike işareti veya dikkati çekme tertibatı, alarm. alarm bell bir tehlikeyi veya haberi bildiren çan. alarm clock çalar saat. burglar alarm hırsızı haber veren tertibat, alarm tertibatı. fire alarm yangın işareti. give the alarm tehlike işareti vermek. |
|
alarm |
i. 1. korku; dehşet. 2. alarm, tehlike işareti: fire alarm yangın zili, yangın alarmı.
f. 1. tehlikeden haberdar etmek. 2. korkutmak; dehşete düşürmek. |
|
alarm |
v.uyar:n.alarm |
|
alarm |
uyarı |
|
alarm |
uyarı Alarm |
|
alarm circuit |
alarm devresi |
|
alarm clock |
çalar saat. |
|
alarm clock |
çalar saat. |
|
alarm clock |
çalar saat |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|