Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
v.takip et:n.monitör monitor

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
monitor Dinle! {'mɒnıtər}
  • [N] monitor, ekran, gözleme, izleme tertibatı, gözlemci öğrenci, varan, etobur kertenkele
  • [V] izlemek, gözlemek
About System Monitor Sistem Monitörü Hakkında
actual monitor çıkış monitörü
automatic radio monitor otomatik yayın denetleyicisi
automatic radio monitor otomatik yayın denetleyicisi
Default Monitor Varsayılan Görüntü Uçbirimi
display monitor görüntü uçbirimi
display monitor görüntü monitörü
display monitor ekran
display monitor görüntü uçbirimi, ekran
Energy saving features of monitor Ekranın enerji koruma özellikleri
frequency monitor frekans gözleyici
hardware monitor donanım gözleyici
line monitor hat gözleyicisi
line monitor hat gözleyicisi
Microsoft Fax Print Monitor DLL At Work Faks Yazdırma Ekranı DLL
Microsoft Network Monitor Agent Microsoft Ağ Monitörü Aracısı
Microsoft Network Monitor Driver Microsoft Ağ Monitörü Sürücüsü
Microsoft Network Monitor Property Pages Microsoft Ağ Monitörü Özellik Sayfaları
Modem Monitor Applet Modem Monitörü Uygulaması

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
ağır ağır takip etmek
  • [V] draggle
birbirini takip etmek
  • [V] alternate
dava takip anlaşması
  • [N] retainer
izini takip etmek
  • [V] retrace
kokuyu takip etmek
  • [V] cast
modayı takip eden
  • [ADV] swim: in the swim
modayı takip eden kimse
  • [N] fashion plate, dasher
modayı takip edenler
  • [N] fashionable: the fashionables
monitor
  • [N] monitor
orduyu takip eden fahişe veya yardakçı
  • [N] camp follower
orduyu takip eden satıcı
  • [N] sutler
radarla takip etmek
  • [V] lock on
sinsice takip etmek
  • [V] skulk after
takıp takıştırmak
  • [ID] tucker: put on one's best bib and tucker
takip
  • [N] pursuit, tracing, chase, chasing, follow-up, hunting, prosecution, pursuance
Beni takip etmekten vazgeç.
  • [PHR] follow: Stop following me.
Lütfen beni takip edin.
  • [PHR] follow: Follow me, please.
takip eden
  • [A] follow-up
takip etme
  • [N] chasing, tracing, follow-up, consecution
takip etmek
  • [ID] wake: follow in smb.'s wake
  • [V] chase, follow, follow up, track, come after, chase: give chase, dog, hound, prosecute, pursue, sleuth, tab: keep tabs on