Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
v.tıka:adj.tıkanmış stoppered

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
tıka
1. tika.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Lavabo tıkanmış.
  • [PHR] sink: The sink is clogged.
tıka basa
  • [ADV] satiety: to satiety
tıka basa doldurmak
  • [V] cram, stoke, pack, tuck away, clutter up, clutter, choke up, encumber, glut, gorge
tıka basa dolu
  • [A] cram-full, packed, jam-packed, repletion: full to repletion
tıka basa doymak
  • [V] gorge oneself
tıka basa doymuş
  • [A] replete
tıka basa yedirmek
  • [V] cram, surfeit
tıka basa yeme
  • [N] tuck-in
tıka basa yemek
  • [ID] pig: make a pig of oneself
  • [V] gorge, stodge, stuff, tuck in
tıkanmış
  • [A] jammed, stuffy, stuffed, choked, jammed with, engorged, foul
Tuvalet tıkanmış.
  • [PHR] clog: The toilet is clogged.
tıkanmış yeri açmak
  • [V] unstop
tıka basa {filling something} as full as possible.
tıka basa * {filling something} as full as possible.
tıka block up
v.tıka:n.odun parçası chock
tıka choke up
v.ağzını tıka:n.ağız tıkacı gag
v.tıka:n.fiş plug
tıka stop up