haklı ödül |
|
|
kazanmak (ödül) |
|
|
ödül |
- [N] award, prize, reward, guerdon, premium, meed, plume, purse, recompense, remuneration, requital
|
|
ödül alan kimse |
|
|
ödül almak |
- [V] award: be awarded the prize
|
|
ödül avcısı yarışmacı |
|
|
ödül kazanan |
|
|
ödül kazanan kimse |
- [N] prize winner, laureate
|
|
ödül kazananlar listesi |
|
|
ödül kazanmak |
- [V] draw a prize, land a prize
|
|
ödül kazanmış |
- [A] laurelled (Brit.), laureled, laureate
|
|
ödül olarak verilen |
|
|
ödül töreni günü |
|
|
ödül vermek |
- [V] award a prize, award: make an award, guerdon
|
|
ödül veya ceza |
|
|
paha |
- [N] price, cost, costliness
|
|
paha biçilmemiş |
|
|
paha biçilmez |
- [A] priceless, inestimable, invaluable
|
|
paha biçme |
- [N] estimation, appreciation, evaluation
|
|
paha biçmek |
- [V] estimate the price, evaluate, price, value
|
|
|