ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
Türkçe » İngilizce
Yukarı
v.karıştır:n.bozukluk
disorder
Türkçe » İngilizce
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
ağzı bozukluk
[N]
filth, profanity, scurrility
beslenme bozukluğu sonucu bozukluk
[N]
dystrophy
bozukluk
[N]
break: being broken down, defect, failure, irregularity, deformity, disturbance, coin, small chance, chicken feed, decomposition, distortion, faultiness, foulness, hilliness, putrescence, rupture, taint, unsoundness, upset
Bu 100 doları bozukluk olarak verebilir misiniz?
[PHR]
break: Could you break this 100 dollar bill?
Bu para için bozukluk verir misiniz?
[PHR]
change: Could you give me change for this bill?
değer verilen birinin hamurundaki bozukluk
[N]
clay: feet of clay
hamurundaki bozukluk
[N]
clay: feet of clay
savaş sonrası ruhsal bozukluk
[N]
combat fatigue
bozukluk
1.
small change.
2.
vice.
3.
defeat.
bozukluk
* small change. * vice. * defeat.
v.karıştır:adj.karışık
adulterate
cıva ile karıştır
amalgamate
v.cıvayla karıştır:adj.cıvayla karıştırılmış
amalgamated
bozukluk
anomaly
v.karıştır:n.harman
blend
v.karıştır:adj.harmanlanmış
blended
karıştır
blended with
v.karıştır:adj.harmanlanmış
blent
v.karıştır:n.karışıklık
clutter
karıştır
clutter up