Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
v.bağır:n.bağırış bellow
v.bağır:n.bağırış shout

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
bağır
  • [N] bosom
bağırış
  • [N] shout
bağır ,-ğrı
1. bosom, breast.
2. heart.
3. middle part {of an archery bow}.
4. saddle {of a mountain}.
5. bowels, internal organs, viscera.

bağırlar viscera.

bağırı açık
1. {someone} who is wearing his shirt half open.
2. with one´s shirt half open.
3. anguished, tortured.
4. in a state of anguish.

bağırına basmak /ı/ to embrace, take to one´s heart, enfold.

bağırını delmek /ın/ to grieve, upset, hurt.

bağırına taş basmak to suffer patiently.

bağırı yanık heartsick, worn with much suffering.

bağırı yanmak to endure great suffering.
bağır bağır see bar bar.
bağırış
1. shouting; shout; hollering; holler; yelling; yell; bellowing; bellow; braying; bray.
2. noise {made by an animal or animals}.

__ çağırış ranting and raving, carrying on.
bağır bağ[rı] * bosom, breast. * heart.
bağır bağır ·(see) "bas bas"
bağırış * shouting; shout; hollering; holler; yelling; yell; bellowing; bellow; braying; bray. * noise {made by an animal or animals}.
bağırış çağırış * ranting and raving, carrying on.
göğüs bağır açık * with one's shirt wide open and slovenly dressed.
v.bağır:n.feryat bawl
n.bağırma:v.bağır:prep.bağırarak bawling
bağır cry out
bağır cry out for
çok tiz sesle bağır made a high pitched cry
çok tiz sesle bağır make a high pitched cry
yüzüne bağır shout at
bağır vociferate
v.sevinçten bağır:n.sevinçten bağırma whoop
bağırış call