| alkışlarla tekrar sahneye çağırma |
- [N] curtain call, curtain
|
|
| Lütfen yarın tekrar arayın. |
- [PHR] call: Please call again tomorrow
|
|
| bilinen şeyleri tekrar tekrar sunmak |
- [ID] dish up old facts in a new form
|
|
| dalış yaparak tekrar yükselme |
|
|
| gebe hayvanın tekrar gebe kalması |
|
|
| gereksiz tekrar |
|
|
| gereksiz tekrar yapan |
- [A] tautologic, tautological
|
|
| gereksiz tekrar yapmak |
|
|
| karıştırıp tekrar pişirmek |
|
|
| Tekrar kontrol eder misiniz? |
- [PHR] check: Will you check it again?
|
|
| kopan organın tekrar çıkması |
|
|
| papağan gibi tekrar etmek |
|
|
| paranın değerini tekrar belirleme |
|
|
| sahneye tekrar çağırılmak |
- [V] encore: get an encore
|
|
| Sizi tekrar gördüğüme sevindim. |
- [PHR] glad: I'm glad to see you again.
|
|
| şahitlerin tekrar dinlenmesi |
|
|
| şahitleri tekrar dinlemek |
|
|
| tam düşecekken tekrar dengesini bulmak |
|
|
| tekrar |
- [ADV] again, anew, over again, over, all over
- [N] repeat, repetition, reiteration, recap, recapitulation, recurrence
- [PREF] re-
|
|
| Daha sonra tekrar geleceğim. |
- [PHR] back: I will come back later.
|
|