Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
tam, eksiksiz complete [elec.]

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
eksiksiz
  • [A] complete, perfect, solid, consummate, factual, thoroughgoing, thorough, defect: without defect
  • [ADV] full: in full
eksiksiz bir memnuniyet
  • [N] alloy: pleasure without alloy
eksiksiz
1. complete, perfect, free of deficiency.
2. perfect, free of defects or faults.
3. every bit of {something}: Yüz bin lirayı eksiksiz harcadı. He spent every bit of the one hundred thousand liras.

eksiksiz küme math. complete set.
eksiksiz * complete, perfect, free of deficiency. * perfect, free of defects or faults.
eksiksiz intactness
v.tamamla:adj.eksiksiz complete
eksiksiz grup complete group
eksiksiz integral complete integral
eksiksiz kafes complete lattice
eksiksiz ölçüm complete measure
eksiksiz küme complete set
eksiksiz düzgün uzay complete uniform space
eksiksiz consummate
eksiksiz definitive
eksiksiz complete
eksiksiz consummate
eksiksiz definitive
eksiksiz exhaustive
eksiksiz perfect
eksiksiz thorough