Sonuçlar

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
stand aghast
  • [V] donup kalmak, donakalmak
stand at attention
  • [V] hazırolda beklemek, hazırolda durmak
stand to attention
  • [V] hazırolda beklemek
stand in awe of
  • [V] korku duymak, huşu duymak, korkuyla karışık bir saygı duymak
Please take this baggage to the taxi stand.
  • [PHR] bagaj: Bu bagajı taksi standına taşıyın lütfen.
be a firm believer in
  • [V] büyük inancı olmak, çok inanmak
stand in the breach
  • [ID] imdada yetişmek, boşluğu doldurmak
stand on ceremony
  • [V] resmi davranmak, resmiyetten hoşlanmak
stand a chance
  • [ADV] eline fırsat geçmek, şansı olmak
coat stand
  • [N] portmanto
cruet stand {'kru:ıtstænd}
  • [N] şişelik, şişe altlığı
stand on end
  • [V] dikine koymak
not to stand upon etiquette
  • [N] teklifsiz olmak
firm Dinle! {fɜ:rm}
  • [A] sert, katı, sabit, kesin, metin, sağlam, sıkı, dayanıklı, kararlı, emin
  • [ADV] sıkıca, sıkı sıkı
  • [N] firma, şirket, ekip, sağlık ekibi
  • [V] sağlamlaştırmak, pekiştirmek, sağlamlaşmak, pekişmek, yükselmeye başlamak, canlanmak {piyasa}
become firm
  • [V] sağlamlaşmak
make firm
  • [V] sağlamlaştırmak
remain firm
  • [V] sabit kalmak
keep a firm hand on
  • [ID] katı disiplin uygulamak
hat stand {'hætstænd}
  • [N] şapka askısı
firm intention
  • [N] azim

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
stand
  • [N] stall
stand ücreti
  • [N] stallage
stand ücreti stallage n.