Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
spray, to püskürtmek
spray, to püskürtmek [elec.]

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
anti-asthma spray
  • [N] anti-astım sprey
spray gun
  • [N] tabanca: boya tabancası, tabanca: püskürtme tabancası
hair spray {'heərspreı}
  • [N] saç spreyi
spray Dinle! {spreı}
  • [N] serpinti, çiseleme, sprey, püsküren sıvı, püskürtücü, bahar dalı, filiz, sürgün
  • [V] püskürtmek, serpmek, sprey sıkmak, sprey boya ile boyamak
Please fix the style with hair spray.
  • [PHR] sprey: Saçıma saç spreyi sıkın, lütfen.
Without hair spray, please.
  • [PHR] sprey: Saç spreyi kullanmayın, lütfen.
Would you like any hair spray?
  • [PHR] sprey: Saç spreyi sıkmamı ister misiniz?
spray nozzle
  • [N] bahçe kovasının süzgeçli ağzı, meme {araba}, püskürtücü meme
spray on
  • [V] püskürtmek
spray paint {'spreı,peınt}
  • [N] sprey boya
spray-paint
  • [V] boya püskürtmek, sprey boya ile boyamak
hair spray saç spreyi.
spray i. yapraklı ve çiçekli ufak dal, bahar dalı: bu şekilde yapılan süs.
spray i.

f. püskürtülen ilaç: serpinti, püskürtülen sıvı; püskürgeç, vaporizator;

f. püskürtmek; üstüne sıvı püskürtmek veya serpmek. spray gun püskürtme tabancası. spraypaint

f. boya püskürtmek.
spray i.
1. incecik damlacıklar halindeki su serpintisi.
2. {serpinti halindeki} sprey.

f. {püskürteçle/boya tabancasıyla/spreyle} püskürtmek, sıkmak: Spray those roses with an insecticide! O güllere böcek ilacı sık! He sprayed paint on the wall. Duvara boya püskürttü.
spray püskürtmek
spray gun pistole, tabanca.
hair spray * saç spreyi.
spray spray sprey İsim * incecik damlacıklar halindeki su serpintisi. * {serpinti halindeki} sprey. Fiil * {püskürteç, boya tabancası veya spreyle} püskürtmek, sıkmak.
spray gun * pistole, tabanca.