We can adjust it to your size. |
- [PHR] ayarlamak: Bunu sizin bedeninize göre ayarlayabiliriz.
|
|
Do you have ones of a bigger size? |
- [PHR] büyük: Bir numara büyüğü var mı?
|
|
cabinet size |
- [N] kartvizitten büyükçe fotoğraf boyutu
|
|
Can you check my size? |
- [PHR] boy: Benim boyum var mı?
|
|
of equal size |
- [ADV] aynı ölçüde, ölçüsü aynı
|
|
equal in size |
- [ADV] aynı ölçüde, ölçüsü aynı
|
|
life-size |
{'laıfsaız}
- [A] doğal ölçüsünde, doğal boyutlarında
|
|
Can you order my size for me? |
- [PHR] sipariş: Benim boyum sipariş edebilir misiniz?
|
|
pint-size |
{'paınt,saız}
- [A] ufak tefek, ufaklık, bacaksız
|
|
pocket-size |
{'pɒkıtsaız}
|
|
-size |
|
|
size |
{saız}
- [N] boyut, ölçü, tutkal, boy, büyüklük, beden, numara, önemli miktar, çiriş, apre, şapka astar tutkalı
- [V] büyüklüğüne göre ayırmak, çirişlemek, tutkallamak, sertleştirmek {şapka}
|
|
Can you measure my shoe size? |
- [PHR] numara: Ayakkabı numaramı ölçer misiniz?
|
|
Is it available in a bigger size? |
- [PHR] boy: Daha büyük boyu var mı?
|
|
shoe size |
|
|
This is not your size. |
- [PHR] beden: Bu sizin bedeniniz değil.
|
|
What size do you need? |
- [PHR] beden: Kaç beden aramıştınız?
|
|
What size is this? |
|
|
size up |
- [V] değerlendirmek, değer biçmek, notunu vermek, boy ölçüşebilmek, eşit olmak
|
|
Do you have ones of a smaller size? |
- [PHR] küçük: Bir numara küçüğü var mı?
|
|