Sonuçlar

Türkçe » İngilizce Yukarı
n.mükemmel:v.ayırt et:prep.ayırdederek distinguishing

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
prep Dinle! {prep}
  • [A] hazırlık okulu {üniv.}, hazırlık öğrencisi {üniv.}, özel ilkokul (Brit.), ev ödevi (Brit.)
prep kıs. preparatory, preposition.
prep s. k.dili hazırlayıcı.
prep s. k. dili hazırlayıcı, hazırlık.

i. İng. ev ödevi.
prep kıs. preparatory, preposition.
prep school
1. kolej, özel ortaokul ve lise.
2. İng. koleje hazırlayan özel okul.
prep prep prep Sıfat, colloquial * hazırlayıcı, hazırlık. İsim, British * ev ödevi.
prep school * kolej, özel ortaokul ve lise. British * koleje hazırlayan özel okul.
prep. prep. abbreviation ·"preparatory" "preposition"
prep {kıs.} preparatory, preposition.
prep {k. dili} hazırlayıcı.
prep hazırlayıcı
prep school hazırlık okulu
prep ev ödevi
prep ders çalışma
prep derse hazırlanma
prep hazırlık okulu {üniv.}, hazırlık öğrencisi {üniv.}, özel ilkokul (brit.), ev ödevi (brit.) s.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
ayırt edebilen
  • [A] discriminative, discriminatory
ayırt edememe
  • [N] indiscrimination
ayırt edememek
  • [V] confuse
ayırt edemeyen
  • [A] indiscriminate
ayırt edemeyen kimse (hukuk)
  • [N] patient
ayırt ederek
  • [ADV] distinctly
ayırt edici özellik
  • [N] distinctiveness
ayırt edici özellik olmak
  • [V] characterize
ayırt edilebilir
  • [A] definable, distinguishable, recognizable
ayırt edilemeyen
  • [A] undistinguished
ayırt edilemez
  • [A] indistinguishable, indiscernible, indistinctive
ayırt edilemez bir şekilde
  • [ADV] indistinguishably
ayırt edilemezlik
  • [N] indistinctness
ayırt edilmemiş
  • [A] undifferentiated, undiscerned
ayırt etme
  • [N] discrimination, differentiation, distinction
ayırt etmek
  • [V] distinguish, individuate, recognize, differentiate, discriminate, tell apart, difference: tell the difference, pick out, spot, separate, contradistinguish, contradistinguish from, descry, know, tell
hecelerini ayırt etmemek
  • [V] slur over
ayırt edici işaret
  • [N] mark: distinguishing mark
iyi ile kötüyü ayırt edebilme
  • [N] moral faculty
küçük ama mükemmel
  • [A] bijou