İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| prep |
{prep}
- [A] hazırlık okulu {üniv.}, hazırlık öğrencisi {üniv.}, özel ilkokul (Brit.), ev ödevi (Brit.)
|
|
| prep |
kıs. preparatory, preposition. |
|
| prep |
s. k.dili hazırlayıcı. |
|
| prep |
s. k. dili hazırlayıcı, hazırlık.
i. İng. ev ödevi. |
|
| prep |
kıs. preparatory, preposition. |
|
| prep school |
1. kolej, özel ortaokul ve lise. 2. İng. koleje hazırlayan özel okul. |
|
| prep |
prep
prep
Sıfat, colloquial
* hazırlayıcı, hazırlık.
İsim, British
* ev ödevi. |
|
| prep school |
* kolej, özel ortaokul ve lise.
British
* koleje hazırlayan özel okul. |
|
| prep. |
prep.
abbreviation
·"preparatory"
"preposition" |
|
| prep |
{kıs.} preparatory, preposition. |
|
| prep |
{k. dili} hazırlayıcı. |
|
| prep |
hazırlayıcı |
|
| prep school |
hazırlık okulu |
|
| prep |
ev ödevi |
|
| prep |
ders çalışma |
|
| prep |
derse hazırlanma |
|
| prep |
hazırlık okulu {üniv.}, hazırlık öğrencisi {üniv.}, özel ilkokul (brit.), ev ödevi (brit.) |
s. |
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| anlama |
- [N] understanding, knowledge, comprehension, apprehension, appreciation, drift, fathom, grasp, grip, insight, intelligence, prehension, realization, sense, uptake
|
|
| anlama gücü |
- [N] comprehensive faculty
|
|
| anlama katkısı olmayan |
|
|
| anlama özürlü kimse |
|
|
| anlayarak |
|
|
| aslını anlama |
|
|
| aynı anlama gelmek |
- [V] synonym: be synonym for
|
|
| aynı yazılıp farklı anlama gelen |
|
|
| aynı yazılıp farklı anlama gelen sözcük |
|
|
| başkasının duygularını anlama |
|
|
| geç anlama |
- [N] double-take, hindsight
|
|
| halden anlama |
- [N] sympathy, sensible: being sensible, fellow feeling, fellowship
|
|
| hastalığın sebebini anlama bilimi |
|
|
| içyüzünü anlama |
|
|
| iki anlama da gelebilen iltifat |
- [N] left-handed compliment
|
|
| nerede olduğunu anlama yeteneği |
|
|
| önemini sonradan anlama |
|
|
| şakadan anlama |
- [N] humor: sense of humor
|
|
| yanlış anlama |
- [N] misapprehension, misconstruction, misunderstanding
|
|
| yanlış anlama çekmek |
- [V] sense: take a word in the wrong sense
|
|
|
|