İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
prep |
{prep}
- [A] hazırlık okulu {üniv.}, hazırlık öğrencisi {üniv.}, özel ilkokul (Brit.), ev ödevi (Brit.)
|
|
prep |
kıs. preparatory, preposition. |
|
prep |
s. k.dili hazırlayıcı. |
|
prep |
s. k. dili hazırlayıcı, hazırlık.
i. İng. ev ödevi. |
|
prep |
kıs. preparatory, preposition. |
|
prep school |
1. kolej, özel ortaokul ve lise. 2. İng. koleje hazırlayan özel okul. |
|
prep |
prep
prep
Sıfat, colloquial
* hazırlayıcı, hazırlık.
İsim, British
* ev ödevi. |
|
prep school |
* kolej, özel ortaokul ve lise.
British
* koleje hazırlayan özel okul. |
|
prep. |
prep.
abbreviation
·"preparatory"
"preposition" |
|
prep |
{kıs.} preparatory, preposition. |
|
prep |
{k. dili} hazırlayıcı. |
|
prep |
hazırlayıcı |
|
prep school |
hazırlık okulu |
|
prep |
ev ödevi |
|
prep |
ders çalışma |
|
prep |
derse hazırlanma |
|
prep |
hazırlık okulu {üniv.}, hazırlık öğrencisi {üniv.}, özel ilkokul (brit.), ev ödevi (brit.) |
s. |
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
çürük |
- [A] rotten, carious {tooth}, unsound, bad, decayed, dickey, dicky, draft-exempt, feeble, flimsy, putrefacient, putrefactive, putrid, rocky, sleazy, wonky
- [N] cavity, tooth decay, decay, dry-rot, bruise, contusion
|
|
Çürük oldu. |
- [PHR] bruise: I have a bruise.
|
|
çürük (eşya) |
|
|
çürük gaz |
|
|
çürük istim |
|
|
çürük tahta |
|
|
çürük temel üzerine kurmak |
|
|
ezik ve çürük içinde |
|
|
sırayı bozarak öne geçmek |
- [V] queue: jump the queue
|
|
çarık çürük |
worn-out; dilapidated. |
|
çürük |
1. rotten, decayed. 2. not well made, unstable, not up to specifications. 3. without a reasonable basis, unfounded; untenable. 4. bruise, discoloration, black-and-blue spot. 5. slang whore, prostitute.
__ çarık worn-out; dilapidated.
__e çıkarmak /ı/ 1. to discharge {a soldier} as unfit for duty. 2. to discard {something} as useless.
__/çürüğe çıkmak 1. {for a soldier} to be discharged as unfit for duty. 2. to be discarded as useless.
__ gaz auto. exhaust fumes.
__ para/akçe worthless coin.
__ su naut. dead water.
__ tahtaya basmak to fall into a trap.
__ yumurta rotten egg. |
|
çürük |
* rotten, decayed.
* not well made, unstable, not up to specifications.
* without a reasonable basis, unfounded; untenable.
* bruise, discoloration, black-and-blue spot. |
|
çürük çarık |
* worn-out; dilapidated. |
|
çürük çıkmak |
çürük/çürüğe çıkmak
* {for a soldier} to be discharged as unfit for duty.
* to be discarded as useless. |
|
çürük tahtaya basmak |
* to fall into a trap. |
|
çürük yumurta |
* rotten egg. |
|
n.çok olan:v.dolu ol:prep.dolu olarak |
abounding |
|
n.bitişik:v.dayan:prep.dayanarak |
abutting |
|
n.uyumlu:v.yerleştir:prep.yerleştirerek |
accommodating |
|
n.eşlik eden:v.eşlik et:prep.eşlik ederek |
accompanying |
|
|
|