treat differently |
|
|
I treat you to dinner this evening. |
- [PHR] yemek: Bu akşam yemeği ben ısmarlıyorum.
|
|
treat smb. like dirt |
- [ID] köpek muamelesi yapmak, adam yerine koymamak, önemsememek
|
|
I'll treat you to a drink. |
- [PHR] içki: Size bir içki ısmarlayayım.
|
|
Dutch treat |
- [N] Alman usulü eğlence, herkesin kendi masrafını ödediği eğlence
|
|
heat-treat |
{'hi:t,tri:t}
- [V] ısı uygulamak, ısı tedavisi yapmak, termoterapi uygulamak
|
|
ill-treat |
{,ıl'tri:t}
- [V] kötü davranmak, hor kullanmak, hırpalamak
|
|
treat |
{tri:t}
- [N] ikram, ziyafet, ısmarlama, zevk, zevk veren şey
- [V] davranmak, muamele etmek, tedavi etmek, işlemek, ikram etmek, ısmarlamak
|
|
give oneself a treat |
- [V] kendi kendine ziyafet çekmek, herzamankinden farklı bir şey yemek
|
|
ill treat |
|
|
May I treat you? |
- [PHR] ısmarlamak: Size ısmarlayabilir miyim?
|
|
school treat |
|
|
stand treat |
|
|
treat as |
- [V] olarak görmek, saymak
|
|
treat fairly |
|
|
treat harsly |
|
|
treat oneself to |
- [V] paraya kıyıp almak, kendine ısmarlamak
|
|
treat smb. to smth. |
|
|
treat smth. as a joke |
|
|
treat well |
|
|