ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
Türkçe » İngilizce
Yukarı
işte!
[INTRJ]
here!, here you are!, there!, behold!, lo!, aha!
Türkçe » İngilizce
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
ağır işte çalışan kimse
[N]
drudge
eh işte!
[INTRJ]
so-so!, bad: not bad!
ikinci işte çalışan kimse
[N]
moonlighter
ikinci işte çalışma
[N]
moonlighting
ikinci işte çalışmak
[V]
double
işte
[A]
work: at work
[ADV]
here
[PHR]
here is
İşte bagaj kartım.
[PHR]
tag: Here is my claim tag.
İşte masanız.
[PHR]
table: This is your table.
İşte siparişim.
[PHR]
order: Here's my order.
bu işte bir hikmet var
There must be a vital reason for it.
eli işte gözü oynaşta
colloq. Daydreams while working.
işte
1.
Here!/Here it is!
2.
See!/Look!/Behold!
3.
as you see.
işte
böyle. Now you see how it is.
Bu işte bir hikmet var.
* There must be a vital reason for it.
Eli işte, gözü oynaşta.
Eli işte/aşta, gözü oynaşta. konuşma dili * She daydreams while she is working ({said only of a woman}.)
Her işte bir hayır vardır.
atasözü * Everything we experience in life has its positive side.
işte
* Here!/Here it is! * See!/Look!/Behold! * as you see.
İşte böyle.
* Now you see how it is.
iste
adjure
iste
adjure to
iste
adjure to be