İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
catch sight |
- [V] farketmek, gözüne ilişmek
|
|
draft at sight |
- [N] görüldüğünde ödenecek poliçe
|
|
no end in sight |
|
|
front sight |
- [N] arpacık, tüfek arpacığı
|
|
line of sight |
{,laınəv'saıt}
- [N] görüş mesafesi, bakış açısı
|
|
lose sight of |
|
|
organ of sight |
|
|
out-of-sight |
- [A] gözden uzak, görünmez, görüş alanı dışındaki
|
|
sense of sight |
|
|
short sight |
|
|
sight |
{saıt}
- [N] görme, görme yeteneği, görüş, göz, nazar, kanı, ibraz, görüntü, görünüş, görünüm, manzara, ümit, ihtimal, hal, nişangâh
- [V] görmek, gözlemlemek, gözlemek, bakmak, nişan almak, hedeflemek, ibraz etmek {çek vb.}
|
|
at first sight |
- [ADV] ilk görüşte, ilk bakışta, görür görmez
|
|
at sight |
- [ADV] görünce, görür görmez, bakarak
|
|
be a sight |
- [V] berbat halde olmak, perişan görünmek, pasak içinde olmak
|
|
by sight |
|
|
catch sight of |
- [V] gözüne ilişmek, görmek
|
|
come in sight |
- [V] görünmek, ortaya çıkmak
|
|
find favor in smb.'s sight |
|
|
get sight of |
- [V] gözüne ilişmek, görmek
|
|
in my sight |
- [ADV] benim gözümde, benim nazarımda
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|