finish |
{'fınıʃ}
- [N] son, bitiş, sona erme, kusursuzluk, mükemmellik, tamamlama, son kat boya, cila
- [V] bitirmek, tamamlamak, tüketmek, mahvetmek, mükemmelleştirmek, son vermek, sona erdirmek, rötuş yapmak, cilalamak, bitmek, sona ermek, sonuçlanmak
|
|
glossy finish |
|
|
matte finish |
|
|
finish with |
- [V] işi bitmek, ilgisi kalmamak
|
|
grandstand finish |
|
|
photo finish |
{,fəʋtəʋ'fınıʃ}
- [N] fotofiniş, sonucu fotofiniş ile belirleme
|
|
ripple finish |
- [N] dalgalı boya, dalga dalga boya
|
|
antibacterial finish |
antibakteriyel apre |
|
antifelting finish |
keçeleşme önler apre |
|
antislip finish |
kaymazlık apresi |
|
finish |
f.
i. bitirmek, sona erdirmek; tamamlamak, ikmal etmek; terbiye etmek; mahvetmek; telef etmek, yıkmak; {k}.dili yok etmek; bitmek, sona ermek, nihayet bulmak;
i. nihayet, son; en mükemmel durum, son iş, cila, rötuş. finish off veya up bitirmek. finish with ilişkiyi kesmek. finishing school genç kızları toplum hayatı için hazırlayan özel okul. fight to a finish sonuna kadar mücadele etmek. in at the finish sonunda iştirak eden. |
|
finish |
f. 1. bitirmek; sona erdirmek; tamamlamak; bitmek; sona ermek; tamamlanmak. 2. k. dili öldürmek, işini bitirmek. 3. k. dili bitirmek, mahvetmek; bozmak; bitkin duruma getirmek. 4. {bir müsabakada} ... gelmek: He finished first. Birinci geldi.
i. 1. son, nihayet. 2. spor finiş, bitiş. 3. {ağaç işlerinde} cila, perdah: This table has a lovely finish. Bu masanın cilası güzel. |
|
Finish |
Tamam |
|
Finish |
Son |
|
finish line |
spor finiş, bitiş. |
|
finish off |
1. tamamla. |
|
finish up |
1. tamamen bitir{mek}. |
|
finish with |
1. ile işi bitmek: If you´ve finished with that computer, I´d like to use it. O bilgisayarla işin bittiyse onu kullanmak istiyorum. 2. ile ilişkisini kesmek/bitirmek/sona erdirmek: Aylin´s finished with Serkan. Aylin, Serkan´la ilişkisini kesti. |
|
photo finish |
fotofiniş. |
|
finish |
fin.ish
fîn'îş
Fiil
* bitirmek; sona erdirmek; tamamlamak; bitmek; sona ermek; tamamlanmak.
Konuşma Dili
* öldürmek, işini bitirmek.
Konuşma Dili
* bitirmek, mahvetmek; bozmak; bitkin duruma getirmek.
* {bir müsabakada} ... gelmek:
He finished first.
Birinci geldi.
İsim
* son, nihayet.
sports
* finiş, bitiş.
* {ağaç işlerinde} cila, perdah:
This table has a lovely finish.
Bu masanın cilası güzel. |
|
|