Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
be strong!
  • [INTRJ] metin ol!

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
strong case
  • [N] kuvvetli delil
strong cigarette
  • [N] sigara: sert sigara
Is the clasp on that bracelet a strong one?
  • [PHR] toka: O bileziğin tokası sıkı mı?
have strong influence
  • [V] ağır basmak
strong language
  • [N] sert dil, sert sözler, ağır söz, küfür, üslup
Are there reefs or strong currents here?
  • [PHR] kayalık: Burada kayalık veya akıntı var mı?
strong Dinle! {strɔ:ŋ}
  • [A] güçlü, ağır, demir gibi, kuvvetli, sağlam, sert, şiddetli, keskin, alkollü, kıvrak, yetenekli, istekli, istikrarlı, iradeli, koyu, gür
  • [ADV] güçlü olarak, kuvvetle, şiddetle
become strong
  • [V] güçlenmek
being strong
  • [N] güçlülük
It's too strong.
  • [PHR] sert: Bu çok sert.
make strong
  • [V] güçlendirmek
very strong
  • [A] çelik gibi
strong and healty
  • [A] güçlü kuvvetli, domuz gibi
strong arm {'strɔ:ŋɑ:rm}
  • [A] zor kullanan
  • [V] zor kullanmak, şiddete başvurmak
strong drink
  • [N] sert içki
strong man {'strɔ:ŋmən}
  • [N] nüfuzlu adam, güçlü adam, diktatör
strong-minded Dinle! {,strɔ:ŋ'maındıd}
  • [A] kararlı, azimli, iradeli
strong point {'strɔ:ŋpɔınt}
  • [N] kuvvetli yön, iyi olduğu konu, başlıca özelliği, korumaya alınmış yer
strong-willed {,strɔ:ŋ'wıld}
  • [A] iradeli, kararlı, inatçı
strong wind
  • [N] şiddetli rüzgâr