 İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| be overcome by/with |
-den {kötü bir şekilde} etkilenmek: She was overcome by the smoke. Dumandan dolayı kendinden geçti. He was overcome with emotion. Öyle duygulandı ki dili tutuldu. |
|
|
| İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
| overcome |
 {,əʋvər'kʌm}
- [N] atlatma
- [V] hakkından gelmek, başa çıkmak, üstesinden gelmek, halletmek, başarmak, atlatmak, zayıf düşürmek
|
|
| be overcome by |
|
|
| be overcome with |
|
|
| overcome |
f. {o.ver.came, o.ver.come} -in üstesinden gelmek; -i yenmek. |
|
| overcome |
f. {-came, -come} galip gelmek, alt etmek; yenmek, hakkından gelmek; gidermek, çaresini bulmak. be over come {with} etkilenmek. |
|
| be overcome by |
* -den fena halde etkilenmek:
She was overcome by the smoke.
Dumandan dolayı kendinden geçti.
He was overcome with emotion.
Öyle duygulandı ki dili tutuldu. |
|
| be overcome with |
* -den fena halde etkilenmek:
She was overcome by the smoke.
Dumandan dolayı kendinden geçti.
He was overcome with emotion.
Öyle duygulandı ki dili tutuldu. |
|
| overcome |
o.ver.come
ovırk^m'
Fiil (D) overcame, overcome
* -i yenmek; -in üstesinden gelmek. |
|
| overcome |
{-came, -come} galip gelmek, alt etmek; yenmek, ha |
|
| be overcome |
yen |
|
| overcome |
üstesinden gel |
|
| overcome by |
tarafından mağlup |
|
| overcome with |
tarafından mağlup |
|
| overcome |
üstesinden gelmek |
|
| overcome |
alt etmek |
|
| overcome |
galip gelmek |
|
| overcome |
{duygu,vb.} davranışları etkilemek |
|
| be overcome by |
kapılmak |
f. |
| be overcome with |
kapılmak |
f. |
| overcome |
atlatma |
i. |
|
|
