İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
approximate, to |
yaklaşıklamak |
|
approximate, to |
yaklaşıklamak |
|
approximate, to |
yaklaşıklamak |
[elec.] |
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
approximate |
{ə'prɒksəmət}
- [A] yaklaşık, yakın, benzer
|
|
approximate |
{ə'prɒksə,meıt}
- [V] yaklaşmak, benzemek, andırmak
|
|
approximate value |
|
|
approximate |
s. yaklaşık olarak, takribi, tahmini, yakın. approximately
z. yaklaşık olarak, tahminen, takriben. |
|
approximate |
f. yaklaşmak, yaklaştırmak, yakın olmak, yakına gelmek, yakına getirmek. approximation
i. tahmin; yaklaşma, yakın olma. |
|
approximate |
f. 1. tahmin etmek, yaklaşık olarak değerlendirmek. 2. -e yakın olmak: The actual measurements of this room closely approximate {to} my estimates. Bu odanın gerçek ölçüleri tahminlerime çok yakın. |
|
approximate |
s. yaklaşık, takribi. |
|
approximate |
yaklaşık |
|
approximate |
yaklaşık |
|
approximate |
yaklaşıklamak |
|
approximate |
yaklaşık |
|
approximate method |
yaklaştırma yöntemi |
|
approximate size |
yaklaşık büyüklük |
|
approximate value |
yaklaşık değer |
|
approximate value |
yaklaşık değer |
|
approximate |
ap.prox.i.mate
ıprak'sımît
Sıfat
* yaklaşık, takribi. |
|
approximate |
ap.prox.i.mate
ıprak'sımeyt
Fiil
* tahmin etmek, yaklaşık olarak değerlendirmek.
* -e yakın olmak:
The actual measurements of this room closely approximate {to} my estimates.
Bu odanın gerçek ölçüleri tahminlerime çok yakın. |
|
approximate |
yaklaşık olarak, takribi, tahmini, yakın. approxim |
|
approximate |
yaklaşmak, yaklaştırmak, yakın olmak, yakına gelm |
|
approximate |
v.yaklaş:adj.yaklaşık |
|
|
|