bed of straw |
|
|
straw |
{strɔ:}
- [A] hasır, saman
- [N] çöp, hasır, saman, saman çöpü, kamış, pipet, hasır işi, hasır şapka, önemsiz şey
|
|
straw bid |
|
|
straw-colored |
{'strɔ:,kʌlərd}
- [A] saman rengi, açık sarı
|
|
straw-coloured |
{'strɔ:,kʌlərd}
- [A] saman rengi, açık sarı
|
Brit. |
straw hat |
|
|
straw matress |
|
|
thresh over old straw |
- [V] eski defterleri karıştırmak
|
|
thresh straw |
- [V] eski defterleri karıştırmak
|
|
straw vote |
|
|
barley straw |
arpa samanı |
|
drinking straw |
kamış. |
|
straw |
i. saman; tahılların kuru sapı; zerre, çok ufak şey. straw boss A.B.D., k.dili. işçi başı, kalfa. straw color saman rengi. straw hat hasır şapka. strawhat circuit sayfiyede yazlık tiyatro. straw man hasırdan adam; kukla; hayali düşman, kendi tarafını desteklemek için düşman olarak gösterilen kimse veya devlet; yalancı şahit. straw vote nabız yoklama oyu. clutch at a straw ümitsizlik isinde her çareye baş vurmak. drinking straw kamış. straw in the wind ilk belirti. the straw that broke the camels back bardağı taşıran son damla. That,s the last straw! Yeter artık! strawy
s. saman gibi, samanlı. |
|
straw |
i. saman. |
|
straw color |
saman rengi. |
|
straw hat |
hasır şapka. |
|
Straw Mat |
Hasır |
|
the last straw |
bardağı taşıran damla. |
|
the straw that broke the camel´s back |
k. dili bardağı taşıran son damla. |
|
drinking straw |
* kamış. |
|
|