İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
I beg your pardon. |
|
|
beg pardon of |
|
|
pardon |
{'pɑ:rdən}
- [N] pardon, af, bağışlama, özür
- [V] affetmek, bağışlamak, hayatını bağışlamak
|
|
pardon? |
{'pɑ:rdən}
- [INTRJ] pardon?, nasıl?, buyur?
|
|
ask pardon |
|
|
general pardon |
|
|
pardon me! |
- [INTRJ] bağışlayın!, afedersiniz!
|
|
Pardon? What did you say? |
- [PHR] demek: Pardon? Ne dediniz?
|
|
I beg your pardon. |
Affedersiniz. |
|
pardon |
f.
i. affetmek, suçunu bağışlamak;
i. af suçunu bağışlama, mağfiret; günah çıkarma; afname. I beg your pardon Affedersiniz. Pardon me Pardon. pardonable
s. affolunabilir. pardoner
i. tar. Katolik kilisesinde günahların affını satmaya yetkili olan kimse; affeden kimse. |
|
pardon |
f. affetmek, bağışlamak.
i. af, bağışlama. |
|
Pardon me. |
Pardon. |
|
I beg your pardon. |
* Affedersiniz. |
|
pardon |
par.don
par'dın
Fiil
* affetmek, bağışlamak.
İsim
* af, bağışlama. |
|
Pardon me. |
* Pardon. |
|
pardon |
affetmek, suçunu bağışlamak; af suçunu bağışlama, |
|
beg your pardon |
özür dile |
|
pardon |
v.bağışla:n.bağışlama |
|
pardon |
af |
|
pardon |
bağışlama |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
Pardon? Ne dediniz? |
- [PHR] say: Pardon? What did you say?
|
|
Pardon, bu sizin koltuğunuz değil. |
- [PHR] seat: Excuse me, this is not your seat.
|
|
Pardon, bu sizin kompartımanınız değil. |
- [PHR] compartment: Excuse me, this is not your compartment.
|
|
pardon |
|
|
pardon! |
- [INTRJ] excuse me!, pardon: I beg your pardon!
|
|
pardon? |
|
|
Pardon. |
- [PHR] beg: I beg your pardon.
|
|
Pardon, bu sizin ranzanız değil. |
- [PHR] berth: Excuse me, this is not your berth.
|
|
Pardon, yanlış numarayı çevirdiniz. |
- [PHR] wrong: I'm sorry, you have the wrong number.
|
|
pardon |
Pardon me./Excuse me. |
|
pardon |
* Pardon me./Excuse me. |
|
Pardon |
Sorry |
|
Pardon bu benim imzam değil |
Sorry it's a prescription drug |
|
pardon bu sizin koltuğunuz değil |
excuse me |
|
pardon bu sizin kompartımanınız değil |
Excuse me this is not your compartment |
|
Pardon yanlıs numarayı çevirdiniz |
you have the wrong number |
|
Pardon, bu sizin ranzaniz değil |
Excuse me this is not your berth |
|
|
|