İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
dog-tired |
{,dɒg'taıərd}
- [A] bitkin, yorgun: çok yorgun
|
|
feel tired |
|
|
tired |
{'taıərd}
- [A] yorgun, bitkin, bıkkın, tembel, lâstik tekerli
|
|
be tired |
- [V] yorulmak, yorgun olmak
|
|
be tired of |
|
|
get tired |
|
|
very tired |
|
|
tired of |
|
|
tired of life |
|
|
be tired of life |
|
|
tired out |
|
|
tired to death |
- [A] bitkin, halsiz düşmüş, canı çıkmış, yorgun argın
|
|
be sick and tired of |
k. dili -den illallah demek: I´m sick and tired of this! Bundan illallah! |
|
be tired of |
-den bıkmak, -den usanmak. |
|
dead tired |
bitkin, yorgun. |
|
dog-tired |
s. k. dili çok yorgun, bitkin, hoşaf gibi. |
|
get tired |
1. yorul. |
|
sick and tired |
1. hasta. rahatsız. keyifsiz. midesi bulanmış. kusmak üzere. hasret. özlemiş. usanmış. bıkkın. soluk. bulanmış. dağınık. iğrenç. mide bulandırıcı. yakalatmak. saldırtmak. |
|
tired |
s. yorgun. |
|
tired |
s. yorgun, bitkin, bitap; usanmış, bıkmış. tired of waiting beklemekten usanmış. tiredness
i. yorgunluk. |
|
|
|