ingilizce sözlük
İngilizce - Türkçe Sözlük
www.ingilizce-sozluk.net
Online İngilizce - Türkçe Sözlük, İngilizce Sözlük, İngilizce Çeviri
Menü
Türkçe
İngilizce
Anasayfa
Son Aranan Kelimeler
En Çok Aranan Kelimeler
Araçlar
İletişim
Sonuçlar
İngilizce » Türkçe
Yukarı
pump-room
{'pʌmpru:m}
[N]
pompa odası, tulumba bölmesi
İngilizce » Türkçe
İlişkili Sonuçlar
Yukarı
Is there an adaptor in my room?
[PHR]
adaptör: Odamda tıraş makinem için adaptör var mı?
assembly room
[N]
toplantı salonu
Room service is available round the clock.
[PHR]
varmak: Oda servisi saat başı vardır.
back room
{'bækru:m}
[N]
arka oda, gizli işlerin yapıldığı yer
I'd like a room with a balcony.
[PHR]
balkon: Balkonlu bir oda rica ediyorum.
ball-room
{'bɔ:l,ru:m}
[N]
balo salonu, dans salonu
I'd like a room with a bathtub.
[PHR]
küvet: Küvetli bir oda rica ediyorum.
Could you put an extra bed in the room?
[PHR]
yatak: Odamıza ekstra yatak koyabilir misiniz?
I'd like a room with a double bed.
[PHR]
yatak: Çift kişilik yatağı olan bir oda rica ediyorum.
Would you please show me a better room?
[PHR]
iyi: Daha iyi bir oda gösterir misiniz?
board room
{'bɔ:rdru:m}
[N]
toplantı salonu
back-room boy
[N]
adam: gizli görevli bilim adamı, araştırmacı: gizli araştırmacı
Can I have breakfast in my room?
[PHR]
kahvaltı: Kahvaltımı odamda yapabilir miyim?
Would you please show me a brighter room?
[PHR]
aydınlık: Daha aydınlık bir oda gösterir misiniz?
pump bullets into
[V]
kurşun yağmuruna tutmak, bombardıman etmek
card room
[N]
oyun salonu
not room to swing a cat
[ID]
avuç içi kadar yer
chain pump
[N]
zincir tulumbası
I'd like to change my room.
[PHR]
değiştirmek: Odamı değiştirmek istiyorum.
changing room
[N]
giyinme odası, soyunma odası