Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
out-of-reach
  • [A] yetişilemez

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
reach an agreement
  • [V] anlaşmak, anlaşmaya varmak, bağdaşmak
reach on impasse
  • [N] çıkmaz: çıkmaza girmek
reach the middle
  • [V] ortalamak
reach the peak
  • [V] zirveye ulaşmak
reach Dinle! {ri:tʃ}
  • [N] uzanma, erişme, erim, menzil, ulaşılabilecek uzaklık, kavrayış, kavrama gücü, alan
  • [V] uzatmak, uzanmak, bulmak, yetişmek, iletişim sağlamak, ulaşmak, varmak, çarpmak, geçirmek {yumruk}, idrak etmek, uzanıp vermek, vermek, etkilemek, isabet ettirmek, erişmek
within easy reach
  • [ADV] kolay ulaşılır yerde
within reach
  • [A] yakın, yetişilebilir
reach forth
  • [V] elini uzatmak, uzanmak
reach-me-down Dinle! {'ri:tʃmı,daʋn}
  • [A] hazır, ucuz {giysi}
  • [N] ucuz giyim, ucuz elbise
reach-me-downs {'ri:tʃmı,daʋnz}
  • [N] ucuz hazır elbise
reach no conclusion
  • [V] sonuca varmamak, sonuçlanmamak
reach one's goal
  • [V] amacına ulaşmak
reach out
  • [V] elini uzatmak, uzanmak
reach out for
  • [V] uzanmak
arm´s reach elin yetişeceği mesafe.
be out of reach
1. el altında olmamak.
2. erişilemez olmak.
be within arm´s reach elinin altında olmak.
beyond/out of reach erişilmez, yetişilmez.
It´s not within reach. El altında değil.
place s.t. out of s.o.´s reach
1. bir şeyi birinin erişemeyeceği/yetişemeyeceği bir yere koymak.
2. bir şeyi biri için imkânsız hale getirmek.